Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI
  • Reads 463,458
  • Votes 40,048
  • Parts 99
  • Reads 463,458
  • Votes 40,048
  • Parts 99
Ongoing, First published Oct 09, 2021
NOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN  GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR...
KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR...

1960 yılında İzmir'in Selçuk ilçesinin Belevi köyünde yaşanmış bir berdel ve aşk hikayesi.

Cihangir Ferman , 30 yaşında bir genç. Genç kızların hayali yakışıklı bir bey. 
Kore savaşında kahramanca mücadele eden bir Türk astsubayı ve onur madalyası almış bir yiğit. 
İstanbul Üniversitesinde İktisat bölümü okumuş bilgili ve kültürlü birisi. 

Tek hatası yüreğinde ki kimseye bildirmediği gizli acısı yüzünden tam bir kadın düşmanı olması. O yüzden zalim ve gaddardır. 
Kadın demek O'nun için sadece ve sadece eğlence demek. 
Peki O'nu bu yanlış düşüncesinden ve yolundan kim döndürecek acaba?

Hicran Karaca, 17 yaşında bir genç kız. 
Güzel yüzlü ve yürekli, inançlı bir kız.
Ama hiç hak etmediği halde diyetler ödeyen yaralı ve güzel yüzlü kız.
Hayatında annesinden başka sığınağı yok. 

Ayyaş bir babanın ve sorumsuz kardeşlerinin diyetini ödeyen yaralı yürek. 
Abisinin, Cihangir beyin kız kardeşini kaçırmasından sonra, 20 yaşında ki ablasının gönlünün rızasıyla berdel olarak Cihangir beyin 21 yaşında ki erkek kardeşi Hamza'ya verildikten sonra bir Alamancı' nın oğluna kaçmasıyla hayatı biten yaralı kız Hicran.

Cihangir bey gibi bir aslanın inine zorla koyulan bir ceylan yavrusu Hicran. Bakalım neler yaşayacak?

Bu hikâye de imanlı bir genç kızın namusunu ve iffetini koruma mücadelesi olacak...

Birde genç bir adamın hidayete giden yolunu anlatacak...


09.10.2021
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI to your library and receive updates
or
#4diyet
Content Guidelines
You may also like
YAMALI SEVDA  by Betulokssuz
33 parts Ongoing
Ben boşanmış öğretmen bir babanın kızıyım. Yıllar önce, ben henüz on yaşındayken tayin edildiği Karadeniz bölgesinde aşık olup evlendi. Beni de beraberinde getirdi elbette, çünkü benim annem sorumsuz bir kadın, beni onun eline bırakmadı. Saf Karadeniz'li kadının bir kızı vardı, kendisi ablam olur Zeynep. Babam ve eşi yıllardır birbirini bulmanın huzurundan mıdır bilmem, sakin ama mutlu bir hayat yaşıyorlar. Ben lisede çıktım buradan. Ankara'da liseyi hemşirelik olarak okudum. Üniversiteyi kazanamadım, bende boş durmayayım, babamın yanına geleyim dedim, geldim. On sekiz, on dokuz, yirmi ve yirmi bir yaşlarımda buralardaydım. Sağlık ocağında yardımcı hemşirelik yaptım. O sıralarda babamın eşi Hanife annenin, ahiretliğinin asker oğluyla nişanım takıldı. Tam düğün arefesinde nişanlım olan Halil Yaman, eski sevgilisi, çok sevdiği kız ona kaçınca beni terk etti. Benim adım Tuğba, ben bu şehirden dargın gittim. Yağmurlu bir günde, onların çaylığında birlikte olmuştuk. O sarhoştu, ben aşk dolu. İkimizde nasılsa evleniyoruz dedik ve olanlar oldu. Sonra dünyam başıma yıkıldı, öyle böyle değil ama. Çok şey götürdü benden Halil Yaman ama özümü unutmayayım, çizgimden çıkmayayım diye bana kızımı bıraktı. Tuğçe sıkı sıkı tutunduğum, kendimi adadığım oldu. Ben onunla hayatta kaldım. Yoksa hissettiğim şeyle ölürdüm. Öyle buruk, öyle yamalı bir sevda.
GECENİN İZİ by hisssizyazar
46 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
SAYE cover
Mafya'nın ki cover
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover
Enkaz Altından Çağrı (B×B) cover
GÖNÜL KİRASI  cover
portakal reçeli 🍊 (Düzenlenecek) cover
BIÇAK SIRTI - BXB - GAY cover
YAMALI SEVDA  cover
GECENİN İZİ cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover

SAYE

39 parts Ongoing Mature

Kapının açılmasıyla içeriye giren adamıma döndüm. Beklenti içinde baktığımda yüzünde ki piç sırıtışı hayra alametti demek ki. Bulmuştu. "Abi, buldum. 24 yaşında , okuyormuş ondan görmemişsin bu zamana kadar. Abisinin düğünü için gelmiş. Temelli dönüş . Adil Beyin en küçük kızı , görüştüğü kimse yok diye biliniyor . Soruşturdum biraz ama anneleri Zeren hanımdan çok yengeden çekiniyor herkes. Abileri çok üzerine düşüyor."dedi Kadir "Adı?"diye sordum sadece "Adı. Saye, Saye Yağızoğlu. Yağız aşiretinin gözdesi" dediğinde gönlüme ektiğim tomurcuk büyüdü. Saye... Benim Sayem... Bir düğünde gördüğüm kara gözlüm. Bu zamandan sonra bırakır mıyım seni?