Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI
  • Reads 457,764
  • Votes 39,853
  • Parts 99
  • Reads 457,764
  • Votes 39,853
  • Parts 99
Ongoing, First published Oct 09, 2021
NOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN  GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR...
KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR...

1960 yılında İzmir'in Selçuk ilçesinin Belevi köyünde yaşanmış bir berdel ve aşk hikayesi.

Cihangir Ferman , 30 yaşında bir genç. Genç kızların hayali yakışıklı bir bey. 
Kore savaşında kahramanca mücadele eden bir Türk astsubayı ve onur madalyası almış bir yiğit. 
İstanbul Üniversitesinde İktisat bölümü okumuş bilgili ve kültürlü birisi. 

Tek hatası yüreğinde ki kimseye bildirmediği gizli acısı yüzünden tam bir kadın düşmanı olması. O yüzden zalim ve gaddardır. 
Kadın demek O'nun için sadece ve sadece eğlence demek. 
Peki O'nu bu yanlış düşüncesinden ve yolundan kim döndürecek acaba?

Hicran Karaca, 17 yaşında bir genç kız. 
Güzel yüzlü ve yürekli, inançlı bir kız.
Ama hiç hak etmediği halde diyetler ödeyen yaralı ve güzel yüzlü kız.
Hayatında annesinden başka sığınağı yok. 

Ayyaş bir babanın ve sorumsuz kardeşlerinin diyetini ödeyen yaralı yürek. 
Abisinin, Cihangir beyin kız kardeşini kaçırmasından sonra, 20 yaşında ki ablasının gönlünün rızasıyla berdel olarak Cihangir beyin 21 yaşında ki erkek kardeşi Hamza'ya verildikten sonra bir Alamancı' nın oğluna kaçmasıyla hayatı biten yaralı kız Hicran.

Cihangir bey gibi bir aslanın inine zorla koyulan bir ceylan yavrusu Hicran. Bakalım neler yaşayacak?

Bu hikâye de imanlı bir genç kızın namusunu ve iffetini koruma mücadelesi olacak...

Birde genç bir adamın hidayete giden yolunu anlatacak...


09.10.2021
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Sabr-ı Sükut 5. Seri ( Hicran ) TAMAMLANDI to your library and receive updates
or
#2diyet
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
40 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
KONUK SEVMEZ DENİZ cover
GECENİN İZİ cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
ÖFKE ÇİÇEĞİ  cover
MAZHAROĞULLARI cover
İMDADIM cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
Sarmaşık [BxB]  cover
Kara Gül  cover
BIÇAK SIRTI - BXB - GAY cover

KONUK SEVMEZ DENİZ

15 parts Ongoing

❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.