TABUT
  • Reads 45
  • Votes 12
  • Parts 8
  • Reads 45
  • Votes 12
  • Parts 8
Ongoing, First published Oct 13, 2021
3 new parts
Yaşam ağacının kökleri kopmuştu Zümra'nın. Hayatına devam edeceği tek bir nedeni kalmamışken başına gelenler yüzünden şehir değiştirmişti. Kendini hakim sanan insanların verdiği hükmü kabul etmeyip kırdığı kalemle kendine yeni bir yol çizmek istemişti.

Kalemin kırılan kısmını sivriltip onları parçalamak isterken kıymıklar eline batmış avuç içlerini kanatmıştı. Kanayan avucunu göğsüne bastırıp herkesten saklarken güvenecek kimsesi de kalmamıştı.

Arkadaşının yanına Ankara'ya taşınıp beklemeden işe başlamış, düzenini kurmuştu. Koyu ela gözlerinin giden ışığını geri getirmek zorundaydı. Feryal ona el uzatmış kendi yalnızlığına ortak saymıştı. Artık ikisi de yalnız değildi.

Zümra kimsesizliğini içine gömmüş, arkadaşına gülümsemişti.

Her şey güzel giderken hayatları tepetaklak olmuş, kalakalmışlardı.

Şimdi ne olacaktı?

Birileri onlara yardım edecek miydi?

•∆•

Ellerini uzatıp bileklerimden yakaladı, yüzümden çektiği ellerimle gözlerinden yayılan güven duygusuna sıkı sıkı tutundum. "Tamam, geçti. Buse iyi ve evinde ailesiyle. Hırpalamayın kendinizi." Kırık harelerimi toplamak isterken ona yardım edemeyecek olmam parmak uçlarını kanatır mıydı?

Ve en önemlisi, gerçekten geçmiş miydi?
All Rights Reserved
Sign up to add TABUT to your library and receive updates
or
#12yazı
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
Sev Beni cover
Kara Gül  cover
gay seks hikayeleri 1 cover
Fındık Tarlası cover
GECENİN İZİ cover
SAT KOMANDOSU cover
Acısı Dinmeyen İzler  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
KELEBEK ETKİSİ  cover
Aşık Olur Musun ? (Yan Kitap) cover

Sev Beni

50 parts Ongoing

Elimi kaldırıp kalbinin olduğu o noktaya koydum. "Ama kalbin acıyordu" annesine o gün öyle söylemişti. Bakışlarındaki o ifade değişirken buruk bir tebessüm etti. Elimin altındaki kalp atışları birden hızlandı. "Evet kalbim acıyor ama üzülmüyorum. Çünkü beni sevmek zorunda değil. Benden beni sevmesini de beklemiyorum zaten. Sadece... Onun üzülmemesi için elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. O mutlu olsun yeter" O kadar güzel hissederek konuşmuştu ki bunları bana söylüyor zannettim bir an. Sevdiği kız gerçekten çok şanslıydı ama bir o kadar da şansızdı çünkü Ulaş'ı daha görmemişti, onun sevgisini farketmemişti.