Sonbaharın sert rüzgarları ile savrulan yapraklar havada ahenkle dans ediyordu. Gökyüzü birşeylere kızmış gibiydi , uğultusu birşeyler anlatmak ister gibi , çakan şimşek ise ne kadar öfkeli olduğunu anlatmak istercesine şiddetliydi . Yağan yağmur hızını arttırmaya başlayınca insanlar suçlarını anlar gibi başlarını önlerine eğip yine biryerele kaçıştılar.sanki gökyüzünün öfkesini nefretini anlamışlar gibi. Yağmur yağadıkça çıkan o toprak kokusunu içime çektim . Sahi neden bu kadar güzel kokuyordu ? Yağmur bize özlediklerimizin kokusunu mu getiriyordu ? Titrek bir nefes aldım .içimde kötü bir hisle karşı karşıyaydım . Aşina olduğum turuncu beyaz renkli tek katlı küçük evimizin bahçesine girmiştim . Çantamda ki anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Kapıyı açtığım gibi gördüğüm görüntü ile öylece kaldım. Sadece bir fısıltı çıktı dudaklarımdan " baba " . Babam terasa çıkan merdiven boşluğunda ki demirde boynunda bir iple sallanıyordu . Hızlıca babamı yukarıya kaldırdım. Avazım çıktığı kadar bağırdım " yardım edin " . Ne çare . Kimse gelmedi.kimse duymadı acı dolu feryadlarımı .kendimi toparlayıp . Acele ile mutfağa koşup bıcaği aldım merdivenlere çıkı p ipi kestim . Babamın cansız bedeni çuval gibi yere serildi . Gözlerimin önünde babam ölüyordu . Yere çöküp babama sarıldım " Allah kahretsin seni nasıl yanlız biraktım , baba aç gözünü yalvarırım" açmadı . Kulaklarıma dolan feryat sesi ile başımı kaldirdim . Annem demir kapının önünde gördüklerinin etkisinde kalmış feryat ediyordu. Yaşlı gözler ile yanıma koştu . Birşeyler söylüyordu , duymuyordumAll Rights Reserved