“Hayır," dedim. "Korkmuyorum.” Cevabımla beraber sol kaşı kalktı, birkaç saniye gözlerini kırpmadan yüzüme baktı. Bakışlarındaki ifadenin kendi uydurmam olduğuna inandırmaya çalıştım. Zira öyle tehlikeli ve derindi ki; ikisinden birinde yok olma seçimi getirilse önüme, tercihim mutlaka biraz sonra zaten içinde boğulacağım boşluk olurdu. Derinlerindeki yıkıcı sarsıntıların metrelerce yüksekteki su kütleleriyle dalgakıranları vurup kıyıya müthiş ama bir o kadar da ürkünç bir görsel şölen sunan o engin deniz değil. Böylece daha az acıtırdı. Canım daha az yanardı. Daha az üzerdi. Ve tek kurtuluş yolu da bedenimle nefesimin ayrılığı olmazdı. *** 06.06.2015All Rights Reserved
1 part