"Senaryo yazmak kolaydır, onu dilediğiniz gibi kurgulayabilirsiniz. Ama ya hayat öyle mi? Sizi iradeniz dışında oradan oraya savurur durur..." Yıldız.. Hayatı, adı gibi hiç parıldamayan Yıldız.. 15 yaşında, daha "acı" kelimesini okuduğu kitaplarda, izlediği filmlerde duyması gereken o yaşta; acının çok derinine indi o.. Yaşaması gerekti belki de bunları. Herşeye rağmen, herkese karşı dimdik durması gerekti. * * * Bu hayatta kimse dört dörtlük değil bildiğiniz gibi. Kimse göründüğü gibi değil. Hiç kimse, "masum değil." Yıldız'ın, yaşadığı onca şeyden; aldığı onca darbeden sonra gözünü tehlikeli bir hırs bürüdü, yaşanan onca şeyin intikamını, hiç almaması gereken kişilerden aldı. Onca şeye rağmen onun yanında olan o kadar insana bi "hırs" yüzünden ne acılar çekti, çektirdi.. Dediğim gibi, senaryo yazmak kolaydır. Bi kurgudan ibarettir kendisi. Hayat, ne yaşaman gerekiyorsa, yaşatır. Bir yaprak gibi, oradan oraya savrulur durursun. Yıldız, onca acıyı; onca intikamı yıkık dökük bi defterin içine gizledi. O defteri açıp, acının; ihtirasın, aşkın.. O'nun hayatının derinliklerine girmeye hazır mısınız?
2 parts