Mahallenin çılgın kızı, annesinin küçük cadısı, babasının yaramaz meleği, abilerinin ise baş tacı... MİHRİMAH Sabah dışarıdaki seslerle uyanıp ileride hayatındaki yerini bilmeden tartıştığı çocuk... MERİH . . . . . "İmdaaatt!! Babaa kurtar beni şu oğullarından!" Arkamdan kırmızı görmüş boğa gibi koşturan abilerimden kurtulmak için tek yol babamdı. Fakat Aras abimin dedikleri ile duraksadım. " Ah benim saf kuşum. Babam eve bu saatte mi geliyor? Ee babamda evde olmadığına göre kim kurtarıcak bakalım seni bizim elimizden?" diyip kahlaha atmaya başladı. Diğerleri ise sinsi bir sırıtmayla bana bakıyorlardı. Yutkunarak kaçış yolu düşünmeye başladım. Ardından gözüm iki adım ötemdeki kapıya kaydı. Şimdi ben bu kapıdan çıkıp dayımlara doğru koştursam beni zor yakalar bunlar. Nihhaahhah. Oğlum siz beni babam yokken de yakalayamazsınız ki. Bir türlü öğrenemediniz. Abimlere dönüp sırıttım. " Size iyi muhabbetler. Kuş kaçaarr." diyip kapıya koşmaya başladım. Abimler ise arkamdan. Sokakta bizi görenler gülmeye başlamıştı. Çünkü bu neredeyse çoğu zaman olan bir şeydi: Ben abimleri bir şekilde sinir ederdim onlar da beni ,babam yoksa eğer, dayımların ya da amcamların evine kadar kovalardı. Mahallemizin dedikodu tayfasından Mukadder teyzeyi görünce yine bana birilerini aramasın diye onun tam tersi yöne gidecektim ki orada abimlerin olduğu geldi aklıma. Nereye kaçacaktım oğlum ben şimdi?All Rights Reserved