Tanrı yıllar önce gökyüzünden yer yüzüne bir zar attı, ruhları teker teker bedenlere dağıttı. Geriye tek ruh iki beden kaldı. Tanrı ilk kez çaresiz kaldı, onların ruhunu bir saydı.
Kaderin kalemini kırdı bu hamle, kan kırmızısı mürekkep aktı, aktı, aktı. Bir bedenin, ruhun geleceği yer alan o kara kapaklı defter kana bulandı. Tam da bu saniyelerde dünyada acı bir çığlık duyuldu.
Küçük bir kız çocuğu ilk nefesini aldı, her şeyi anladı. Ciğerlerine dolan hava içini cayır cayır yaktı, zihnindeki gerçekleri yok saydı. Küçük kız çocuğu kaderini kırmızıya boyayan kan rengi mürekkebi sonsuza dek hiç hatırlamadı.
Ruhlar bir araya gelene dek yarım kaldı.
Kumsal Özbay..
Ateşin külü...
Annesi yanan bir genç kızın küle dönmüş geçmişi ile çok zor günleri olacak.
Hayatına giren Deniz Yiğit bakalım Kumsal'ın yangınını söndürüp küllerini rüzgarda uçurup ona yeni bir hayat bahşedecek mi? Onu o yangının içinde Kül olmaktan kurtaracak mı? Küllerini ondan kurtaracak mı? Külleri ondan alınmazsa o da küle dönüşebilir.
***
"Ateşin Külünü benden alıp uçuramazlar yapamazlar . Benden alıp denizin derinliklerine karıştıramazlar onuda yapamazlar çünkü o küller yangın sonucunda bedenimde geçici yara olarak kaldılar."
ATEŞİN KÜLÜ...