Yeter ki arada bir de olsa benim için gülümse, gamzelerinin altını çizer gibi.
Hayatta acılar gibi bizi dibe çeken birçok şey vardır. Bütün yitirmişliğe sürükleyen, acıların oluşmasına sebebiyet veren kişiler gibi. Yok oluşumuzun, sonsuzluğun sonuna sürüklenişimizin, huzuru sessizlikten çıkartıp gürültüye sokan ve çıkmaz sokaktan çıkmak için yeni bir yol bulmamıza izin vermeyen hislerimiz gibi. Kaybetme duygusunu kaybetmek istemek gibi. Var oluş gayesini yok edip bizi yakıp yıkıp giden kişi gibi. Gidenlerin ardından dökülen her bir damla gözyaşımla kalbimin derinliklerinden kopup gelen sözlerimin birleştiği noktadayım. Sözyaşımdayım. Uzak olana yakın olmak istediğim yerdeyim. Aklımda, masumluğumla, acılarımla, yeni yeni baş gösteren mutluluklarımın, yersiz gülüşlerimin sebebin yanındayım. Bırakıp gittiği yerde...
"Demez mi anası, topallığına bakmadan benim kızıma göz koymuş diye? Der. Bu konuyu bir daha açma anne."
******
"Seni yaktım, kül ettim ruhumda; ama yine bana senin kokun geldi. Meğer ben seni küle çevirirken, ruhum iradesizce kokunu saklamış," dedi gözlerime bakarken. Sözleri dudaklarından her saçıldığında, benim cehennemden farksız kuyularım harlanarak coşkunca alevlendi ve onun sözlerinin ucunu yaktı, tutuşturdu. Yakmalı ya da yanmaya hazır olmalıydım.
GÜL KOZASI İSMİ İLE YAYINLANAN İLK KİTAPTIR.
13.08.2020 tarihinde yayımlanmaya başlamıştır.
HİKAYE ŞAHSIMA AİTTİR. ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR...