Pine and Mango

Cedric nazikçe bileğinden tutup götürürken hala neler olduğunu anlamış değildi genç kız.Sahneye geldiklerinde kendileri dışında üç çift daha vardı.Genç adam kendisine doğru döndüğünde "İzin verir misin?" diyip bir elini nazikçe genç kızın beline yerleştirdi.Diğer eliyle de parmaklarını kavramıştı.

Rhea yavaş yavaş kızardığını hissederken genç adamın kaslı omzuna boşta kalan elini yerleştirdi.Tüm bunlar gerçekleşirken bir çift ela gözün kırpmadan kendi kahvelerine kilitli oluşu gözlerini kaçırmasına sebep oldu.Bu sırada Cedric'in omzunun üzerinden kendilerini ciddi bir yüz ifadesiyle izleyen Cho'yu gördü.

"Gergin misin Jasmin?"

Ses tonunu adeta bir müziğin notaları gibi işiten genç kız buna cevap vermemeyi tercih etti.Gözleri ise genç adamın omzundaydı.

"Benimle burada olmak seni rahatsız mı ediyor?"

"Cedric..."

"İki arkadaşın masumca dans etmesinde bir problem göremiyorum."

Gözlerini genç kızın yüzünden bir saniye bile ayırmıyordu genç adam.

"Bana şöyle bakma." diyebildi sonunda genç kız konuşmayı başararak.Gözlerini omzundan kaldırabilmişti elalara doğru.

Genç adamın dudakları hafifçe kıvrıldı.

"Nasıl bakmayayım?"

"Böyle işte." dedi."Zihnimi okumaya çalışır gibi."

Genç adam küçük bir gülüş sundu genç kıza.

"Ben zihnefendar değilim Jasmin.Ama gözlerindeki ifadeyi okumaya çalışıyorum evet."

"Ne görüyorsun peki?"

"İçini kemiren bir şeyler var gibi geliyor."

Bir de zihnefendar olmadığını iddia ediyor.