Askeri savcı Gökçen Sıla, hayatı boyunca adaletin peşinde koştu. Onun için doğrular ve yanlışlar nettir. Fakat bazen en büyük davalar mahkeme salonlarında değil, insanın kendi geçmişinde saklıdır. Küçük bir şüphe, onu hiç bilmediği bir gerçeğin eşiğine sürüklerken, öğrendiği şey sadece kendi hayatını değil, ailesini, inandığı tüm değerleri de kökünden sarsacaktır. Peşine düştüğü hakikat, onu hiç bilmediği bir geçmişle, tanımadığı bir hayatla yüzleşmeye zorlayacak.
Gerçek, her zaman adil midir? Yoksa bazı sırlar sonsuza kadar saklanmalı mıdır?
Ablasının patronuyla evlenmesi sonucu, ablasıyla yaşayan 17 yaşındaki Zeynep, bir yandan ablasının 20 yaşındaki üvey oğlu poyraz'la, bir yandan da yeni okulunda uğradığı zorbalıklarla uğraşmak zorunda kalır.