Geçen gün yanlışlıkla hafif hasara uğratmış olduğum süveterimi iğne ile onarmaya çalışıyordum -yine- Çok sakar olmak bizim aile geninde filan yoktur tek bende var. Aslında ailemizde ki tek değişik şey benim. Her neyse o konulara girmesek daha iyi çıkamayız sonra. Daha bu işimi bitirdikten sonra çok sevgili çift yumurta ikizim Talya Hanımın gömleğini ütüleyecektim. Bitmez bu çile. "Dayı dayıı kuytay beni bu pis Emiyden" Sevimli küçük cadım koşar adımlarla yanıma geliyordu elimdekileri bırakıp cadıyı kucağıma aldım. Önce yanağına minik bir öpücük kondurup hemen arasındaki sıpaya elimle dur işareti verip. "Dur bakalım Emir Bey bu küçük hanımı rahatsız edemezsiniz" "Oda benim defterlerimi boyuyor ama dayı" Sorgulayıcı bakışlarımı cadıya çevirerek "Doğruyu mu söylüyor bakıyım abin?" Elif bakışlarını yere indirerek "Ama benim boyaya kiytabım yok ki ama onun var. Bana neden almıyoylay ki dayı?" "O boyama kitabı değil bir kere defter o defter!" Emir'in bağırışlarıyla Elif'in ağlamaya başlaması bir oldu. Bu olaya hemen el atmazsam ortalık geçen sefer ki gibi ev savaş alanına dönecekti. "Tamam tamam susun. Cadı ben sana gelirken boyama kitabı alacağım yeter ki ağlama" cadımın gözleri hemen ışıldadı. "Söz vey eyer almassan gene boyayım Emiy'in defterlerini" Vay cadı vay küçücük yaşta neleri düşünüyordu. "Akşam mutlaka getireceğim boyama kitabını. Ve sana gelince küçük sıpa bir daha kardeşine böyle davranmayacaksın. Sana gelirken defter alırım ben." Emir ve Elifle azıcık daha oyalandıktan sonra akşam yemeğine yardıma için mutfağa gittim. Adım Yiğit ve işte bu da benim hikayem. Var mısınız okumaya?All Rights Reserved