Kargo: Parlak Gece (TAMAMLANDI)

Genç kız Kore'ye hayrandı... İlk defa kalbi bir erkek için anormal bir hızda çarparken gençliğinin baharında kana bulanmış bir doğum günüyle hayatı ansızın mahvolmuştu. En sevdiği tatlı limonlu olan her şeyken limondan tiksinir hale gelmişti. Türkiye'den kaçıp çok uzak diyarlarda avutmuştu kendini yedi sene boyunca. Ne cesaret edip geri dönebilmişti çocukluğuna ne de eskisi gibi olabilmişti artık. Büyümüştü ama çok fazla yara almıştı. Ve en önemlisi de o artık yirmi beş yaşına gelmiş, serpilmiş, kariyerinde zirve noktasına ulaşmıştı. Gençliğini arkasında bırakmak isterken geçmişinden çıkıp gelen bir oğlan çocuğu ile yedi sene önceye tekrar dönmek zorunda kalmıştı genç kadın.

Genç adam umut doluydu... Hayatının en güzel gününde, güneşin parıldadığı ve kuşların cıvıldadığı tek bir anda bütün hayatını felakete sürükleyen bir zincir halkasına tutulup kalmıştı. Umut öyle bir duygudur ki insanoğlu umut etmeyi bıraktığında ölüme kocaman bir adım atmış oluyor ve yaşama dair hiçbir belirti göstermemeye başlıyordu.

Bir... İki... Ve üç...

Derin nefesler alsa dahi artık genç adam için de hiçbir şey eskisi gibi değildir. Ne o baktığı gökyüzü artık eskisi gibi mavidir ne de kalp atışlarındaki o heyecanlı his artık heyecan vericidir... Çok sevdiği kız arkadaşını bırakıp gitmek zorundadır. Mesleğine ara vermek, hayatına dair ne varsa yaşayan durdurmak zorundadır. Ama umut öyle bir duygudur ki her şeyi mümkün kılabilir. Bir ihanet çemberi içinde yüzen, içinde ne kadar sevgi varsa yitiren genç adam dört sene boyunca Kore'de yaşamak zorunda kalmıştır ama kader bu ya...

Genç kız, genç bir kadın olduğunda kapısına bir kargo gelir. İçerisinde bir not ve çikolatalar vardır. Hayatı boyunca yanlış kişiye kargolar gönderen genç adam, artık doğru kişiyi bulmuştur ama bulduğu doğru kişi, öyle bir