Dürüst olmak gerekirse ben bir psikiyatris değilim. Yani ne tür bir saplantıya sahip olduğumu bilemem! Aslına bakarsak ben doktor bile değilim. Bu demek oluyor ki işin bedensel veya zihinsel olup olmadığını da ayırt edemem! Fakat bütün dezavantajların yanı sıra kendi içimde yer alan her türlü dürtünün, düşüncenin ve hissiyatın sebeplerini yada nasıl çözülebileceğini bulmuş olabilirim. Tarihimiz de hep başkalarını çözümleye bilen insanların ilginç hikayeleri dikkat çekici başlıklar altında incelenmiştir. Örneğin Sherlock Holmes gibi kurgu karakteri bile dünya üzerinde pek çok insanın düşüncelerine yön vermiştir. Ben ise bunu biraz farklı bir seviye de işleme koyduğumu söyleye bilirim. Ben herkesten önce kendimi tanımayı öğrendim!!! Siz ise muhtemelen hikaye için "İyide beni ne alakadar eder!?" diye düşünüyorsunuz. Bu açıdan bakınca haklısınız da! İşte bu noktadan sonra içsel düşüncelerinizi ve kaygılarınızı keşfetme yolu size kalmış bulunmakta. Benim olup olmamam ise ufak bir ayrıntıdan ibaret! Sonuçta bu hikaye ismi var olmayan bir kimsenin İsimsiz Projesini anlatan yüzlerce eserden sadece biri. Bu, hayatın gerçeği...