Daha detaylı bir tanıtım, bölümler kısmındadır..
Titreyen vücudumun etkisiyle masaya biraz daha eğildim.. Gözlerim günlüğümü ararken kalemliğe uzandım ve bir kalemi elime aldım. Günlüğün ortalarından boş bir sayfayı açtım. Bu günlük güzel anılarla dolmalıydı ama bomboş sayfalarının arasında bir leke taşımaya mahkumdu.
Bir elimle sayfayı tutarken diğeriyle de yazmaya başladım.
'S-Sevgili Gü-Günlük..'
Kalemi tutan elim titriyordu. Soğuktan dedim kendi kendime .. Soğuktan... Biraz daha sert tutsam hiçbir şey olmayacaktı..
'Bomboş sayfalarının arasına bıraktığım bu mürekkep izi, bu anın tarihini unutmamak içindir. Hem seni hem de kendime verdiğim bu ceza bize bir ömür nasihat olmalı.. Biliyorum ki gelecekteki ben bu satırları okuyorsa, yine dipsiz bir kuyuya düşmek üzeredir. Eğer ki hiç gündüz olmayacak bir geceye mahkum olmak istiyorsan devam et ve ilerleyen zamanlarda bu günlüğe bir mürekkep lekesi daha bırak ama unutma ki bıraktığın o lekeyle , şuan ki benden bile daha yorgun ve yenik olacaksın. Bu yüzden kendini sevmeyi öğren. ' 27.05.2018
Sayfanın altına bıraktığım tarihle, yazdıklarımı bir kez daha gözden geçirdim.. Tekrardan... Israrla..
Çünkü biliyordum ki bu defterin kapağını kapattığımda bir daha elime hiç almak istemeyecektim..
"Evdeki hizmetçiler neyse sende o sun"
zorundalıkda olsa ben onun karısıydım.
"Bekaretini bozduktan sonra sana asla elimi bile sürmeyeceğim şu karşıdaki koltukda yatıp kalkacaksın asla yakınıma gelmeyeceksin!" dedi kalın sesiyle.
Ben bir ömür bu adamla nasıl evli kalacaktım.