Son fısıltılar Ülkede gittikçe tehlikeli olan bir hastalık hızlı bir şekilde yayılmaya başlamıştır. Ülkenin başlarının olduğu bir kurulun toplanmasıyla,bu hastalığın tedavisinin bulunması için bazı kişilerin feda edilmesi kararı alınmıştır ama bunu halkın dikkatini çekmeden yapmaları lazımdır. Bu yüzden en savunmasız grubu seçmişlerdir."Yetimler" Ülkedeki yetim çocukları her yıl belli bir yaşa geldiklerinde,gerekli kan testlerini yaparak tespit edip o çocukları kandırarak,kullandıkları bir sistem. "Çoğu kişi orayı özel bir müze zannederdi oysaki gerçekler bambaşkaydı , orası bir müzeydi evet ama özel bir müze değildiher yerde çığlık seslerinin olduğu ,bir sürü ruhun zarar gördüğübir ölüm müzesiydi. Duvarlarında tek bir yazının yazdığı ölüm müzesi" "Son fısıltılarınızın keyfini çıkarın ama üzülmeyin en azından ilk kez değerli olucaksınız" Biz 4 arkadaş, o gün her şeyden habersiz gülerek çıkmıştık o yetimhanenin kapısından,bir daha dönmemek üzere... "Aralarına birini sızdırmamız lazım ." Gülerek ona baktım Hayır bu sefer kurduğumuz oyunun içinde bizzat bizde oynuyacağız ama bu halimizle değil diyip ona güldüm . "Yetim ve zavallı Savaş Tuna ve Mert Köksal olarak giriceğiz oraya..." Çünkü yetimler sadece birbirini kabul ederler... -Ya bizde gerçekten onlara üzülürsek? -Üzülmek kalbi olanların yaptığı bir iş bizim değil. -Ya bizde bir kalbimiz olduğunu hatırlarsak Rüzgar!
1 part