Hayatı nefret ve öfkeyle kavrulan birinin ilk kez gözlerinde gördüm. Ama hiçbiri diğerleri gibi değildi. Parçalanan porselenlerde, fırlatılan giysilerde. Tırnaklarının arasında kalan saçlarımda, kulağımda çınlayan tokadında, boydan boya çizdiği vücudumu da görmüştüm hayatın.
Hiçbiri canımı böylesine yakmadı, gözlerimi doldurmadı, beni korkutamadı.
Bakışları korkuttu beni, dudaklarından dökülen her bir harf yıllardır biriken öfkesini o sinirden kıpkırmızı olmuş gözleriyle çarptı yüzüme. Tükürürcesine çıkan cümleleri, ölü bir adamdan ilhamlanmış cümlelerdi.
Ölü bir adamdan.
Canımı ancak bu yakardı, bu korkuturdu.
Ölü bir adam.
"Açıyorum gözlerimi, hazırım. Şeytanı utandıracak uhrevi cinayetlere tanık oldum ben, daha ne kadar kötüsünü görebilirdi gözlerim?"