⚠️Şiddet sahneleri mevcuttur. Muazzez, kadın bedeninde doğmuş, bir gün fen dersinde cinsiyetleri öğrenene kadar erkek olduğuna inandırılmış çocuktu. Cinsiyetleri öğrendiğinde annesinin ona inandırdığı 'sen erkeksin' yalanını, cinsiyetin gerçekliğini kaldıramayıp ciddi bir kalp hastalığına neden olmuştu. Ama bir gün babasının şiddetinden kaçarken ömrü boyunca aşık olacağı Rüzgar'la karşılaşır. Ölümle tanışır, ailesi değişir ve birçok şey yaşar ama Rüzgar'a olan aşkından vazgeçemez. "Aşk tam olarak nedir? Nasıl hissedilir? Çevremde örneğini görebileceğim biri yoktu ki görsem de utanır, bakamazdım. Rüzgâr'ı ilk gördüğümde, çıplak ayaklarımla ölümden kaçıyordum. Güneşin bile kıskandığı parlaklıktaki saçları gözlerine geliyordu, mavi gözleri bana gökyüzünü anımsatmıştı. Güneşli, parlak bir günün gökyüzüne benzer gözleri. Ama ölümden kaçıyordum ben, ona büyülenmek için çok yanlış bir zamandı. Nereden bilebilirdim ki son görüşüm olmayacağını?.. Onun yaşadığı yerde büyüdüm. Her gün o güzel gözlerine bakarak nefes aldım. Ama karşılıksız olacağını çok iyi biliyordum, çünkü ben kadın bedenini saklamaya çalışan erkek rolümdeydim. Ölümden kurtulmak için oynamak zorunda kaldığım erkek rolüm." |Sadece aile kurgusudur, hiçbir şekilde lgbt+ yoktur. Kitabımda ütopik bir dünya vardır; aşkın, sevdanın uzak olduğu, sadece aile bağlarının işlendiği. Aile olmak illa kana ihtiyaç duymaz ya da sürekli 'kardeşim' diye birbirlerini belli etmeye.|