TEK BÖLÜMLÜK KISA BİR HİKAYEDİR. •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• (...)Ömrü boyunca yaşadığı en güzel doğum günüydü. Günün sonunda misafirlerin neredeyse tamamı gidince yine Yağız ile birlikte zeytinliklerin arasına kaçmışlardı. Tüm günü birbirlerine sanki hiç yaşamamışlar gibi anlatmışlardı. En sonunda Yağız biraz çekinerek ona ne dilediğini sormuştu. Yeşim başta kesin bir dille bunu ona söylemeyeceğini, çünkü söylerse dileğinin gerçekleşmeyeceğini söyledi. Ama sonrasında Yağız'ın yoğun ısrarlarına dayanamamıştı. Sen benim her şeyi mi biliyorsun, bence sana söylersem bişey olmaz diyerek Yağız'dan çok kendini ikna etmeye çalışmıştı sanki. Yine de her ihtimale karşı Yağız'ın kulağına eğilerek; İleride okyanuslarda yaşayan, bacakları yerine kuyruğu olan bir "Zeytin Prensesi" olmak istediğini fısıldamıştı. Yağız ilk başta şaşırmıştı. Ama sonra Yeşim'in uzun tasvirleri ile o da benimsemişti Zeytin Prensesini. Zeytin Prensesi Tabaktan bir tane daha zeytin aldı. Sonra masanın altındaki ayaklarına baktı. Evet ayakları yok olmamıştı ya da kuyruğu çıkmamıştı. Ama o kesinlikle bir Zeytin Prensesi olmuştu.All Rights Reserved