ŞİFA
  • LECTURES 3,656
  • Votes 259
  • Parties 15
  • LECTURES 3,656
  • Votes 259
  • Parties 15
En cours d'écriture, Publié initialement déc. 26, 2014
14.yüzyılda Orhan Gazi zamanının Osmanlı'sında geçen bir öykü.

 Devrin en meşhur hekiminin barbarların elinde harcanacağını anlayan sultan, güvendiği askere hekimi sağ salim getirmesi için emir verir. Asker ile hekim karşılaştığında ise hekimin gelmek için tek bir şartı vardır: Bursa' ya giden yolda geçtikleri her köyde hasta kalmayıncaya dek misafir olmak. 

İnatçı bir hekim, hayatın anlamını kavrayamamış bir asker, antik tıbbın gizemleri ve köklü bir sevgiye açılan yol..

▪   ♧  ▪

9.bölümden

Köyün karanlık yollarında ilerledi bir süre. Gece yarısı ile sabah namazı arasındaki vaktin daha yarısına bile gelmemişlerdi. O karanlıkta yürürken arkasında bir varlık hissetti gene. 

Durup arkasına baktığında ise ağaçların arasında iki karaltı gördü. Yavaşça karanlıkta nefes alan o iki kişiye rastladı fakat durmak zorunda kaldı.

Ayakları onu taşıyamayacak duruma gelmişti çünkü.. 

Gözleriye gördüğü şey, soluk borusundan katran kıvamındaki bir sıvı gibi aşağıya akıp bacaklarına indi ve onu felç etti.  Bu arada aynı görüntü, burnundan içeri duman gibi girmiş ve dimağını zehirlemişti. 

Kafasını çevirdi. Ve öz şifa suyunu gözlerinden aşağı akıtmayı reddedip zehrin geçtiği yollara akıtmayı seçti.

Böylece hem ayaklarının bağını çözdü hem de aklını kullanmaya muvaffak olarak orayı sakince terk edebildi..

▪   ♤   ▪
Tous Droits Réservés
Inscrivez-vous pour ajouter ŞİFA à votre bibliothèque et recevoir les mises à jour
ou
#16hekim
Directives de Contenu
Vous aimerez aussi
Vous aimerez aussi
Slide 1 of 10
Bir Erik Meselesi cover
Kara Peçe cover
ZEMHERİ-BxB cover
Dük ile Beş Çayı cover
Cariye'nin İkinci Hayatı cover
Gerçek Sahip Geri Döndü  cover
YABANİ cover
DÜŞES GERİ DÖNDÜ cover
İkinci Yaşam 1-2 cover
Ölü Kızı Değişti  cover

Bir Erik Meselesi

24 chapitres En cours d'écriture

"Bey bir şey demeyecek misin, Ne oldu, Ne kararı alındı?" Dedemin bakışları ben dışında tüm aile üyelerinde gezindi. Baktığı herkes yerinde kıpırdanırken ben bakmadığı halde kıpırdanıyordum. En sonunda ise tekrardan babaanneme döndü ve dudaklarını araladı. "Karar alındı. Barış sağlanacak. Biz o aşiretten bir kız alacağız ve onlarda bizden bir kız alacak." Ben rahatlamamız gerektiğini düşünürken, ortam daha da gerilmişti. Sebebini anlayamıyordum. İki aşiret aralarında düğün yapıcaktı işte. Ben umuyorum ki gönlü olan kişiler evlenir. Ortamdaki sessizlik dedemin sesi ile kesildi. Ama sanki o sessizlik artık çok daha bir sessizlik gibi geldi bana. Ölüm sessizliği gibi. "Ahter'i yarın akşama hazırlayın, Şahkar aşiretinin ağası, Ares Şahkar Yarın istemeye gelecektir." Hayır. Barış sağlansın diye her şeyi yapamazdım. Kesinlikle yapamazdım. Ben yapamazdım.