“Gerçekler hiç bu kadar acıtmamıştı. Kâbuslar her ne kadar ürpertici olsa da hayallerin karanlık yüzünü
yansıttığından daha tatlı geliyordu. Ya da gerçekten mazoşisttim!
Ama bir şeyden kesinlikle eminim!
Gerçekler beyazdı. Sahte ve ihanet dolu… tıpkı benim gibi…
Kâbuslarsa siyahtı. Korkutucu, ama güven dolu… ölüm gibi…
Bu yüzden siyahı beyaza; kâbusları gerçeklere tercih ederdim. Elimde olsaydı…”
Yaşam ve ölüm ikilemi arasında gidip geldiğiniz o ince çizgi üzerinde, sonsuzluğa döner yüzünüz. Gözünüzü kamaştıran o ışığın ölümü mü, yoksa yaşamı mı size bağışlayacağının ayırdına
varamazsınız.. Sadece ulaşmak istersiniz. İçinde bulunduğunuz belirsizlikten kurtulmak için ölümü dahi tebessümle karşılarsınız.
Ve acıtır yüreğinizi o derin belirsizlik. Bu yüzden delirmek, kâbusları gerçek saymak tek kurtuluşunuz olur, tıpkı Destina gibi…
“İncir ağacı… yüz yaşına basacak yakında. Tam tamına yüzyıldır kökleri batıyor kana bulanmış bedenime, Mardin’in o bayıldığım sarısıyla üzeri örtülmüş olan bedenime, vaktiyle derin acılara maruz kalan bedenime, işkencelerle katliamın izleri üzerine kazınmış olan bedenime, Zilfam’ı doya doya bastıramadığım kurak bedenime… tam tamına yüzyıldır üzerimde arşa yükselen, gök kubbenin yedinci katındaki Tanrı’nın huzuruna ruhlarımızı ulaştırsın diye yıkılmadan ayakta duran bu incir ağacının kökleri batıyor zayıf bedenime. Şimdi bedenimi delip geçen bu incir ağacının kökleri sızlatıyor yüreğimi. Elim boynumdaki haç kolyenin üzerinde taş kesildi katliamdan bu yana. Sen beni, bizi bulmadıkça huzur bulamayacak bu ruh…”
Ya da Araf’ta sıkışıp kalmış ölümsüz ruhların, intikam yeminlerine kurban ettikleri bedenlerin çaresizliğine hapsolmuş zavallı Yuliyana gibi…”
Sign up to add Yarına Dokunmak (Müptela Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Çok yakında İsveççe ve Almanca çevirileriyle Avrupa'da yayımlanacaktır!) to your library and receive updates
Asenanın hayatı:
asena henüz 10 yaşındayken babası annesini acımasızca döve döve öldürüp dereye atmasıyla başlamıştır ve 13 yaşına kadar acımasızca şiddet görmüştür ve annesinin cansız bedeni bulununca babası ceza evine alınmış kendisi de yetim haneye bırakılmıştır babasını almaya gelen asker lere hayran kalmış ve hayallerinin peşinden koşup başarılı bir yüz başı olmuştur