Gökyüzüne kafamı kaldırdım. Koca söğüt ağacının dalları kapatıyordu. Nefes alıyorum göğüs kafesimin canımı nasıl acıttığını hissediyorum. iğne iğne batıyordu. Bu yürek acısı, özlem... Kaç zamandır yüzleşmek istemediğim o duygularla yüzleşiyorum. Göz yaşlarıma engel olamıyorum. Hızla akmaya başlamıştı bile. Kaç gün, kaç hafta oldu geldiğimiz, Murat bir elvedayı bile hak etmedi mi yani? Onun gülen yüzü aklıma gelince acı bir şekilde gülümsedim. Ben kimseyi senin kadar güzel sevmeyeceğim. Kimseye sana olduğu gibi bakmayacağım. Çünkü hayatın bu yüzünü hiç görmemiştim ben. sen yanımda olsaydın elimi tutsaydın her şey geçecek diyebilseydin keşke. Elime telefonu alıp fotoğrafını açtım. Anılarımızı gözlerimin önünden geçirdim. Gerçi bir çok birlikte zaman geçiremedik o uzaktan bakardı okuldan çıkarken ben ise gözlerimi kaçırırdım hep utanırdım. Keşke uzun uzun baksaydım kaybolsaydım o gözlerde. Murat yaklaşık 1 yıldır hayatımdaydı en güzel, en mutlu zamanlarımı onunla geçirdim sanki ömrümün en güzel baharıydı. Kalbim çok huzursuzdu onu böyle bırakıp geldiğim için, belki şuan benden nefret ediyor, belki de çok merak ediyor. Bilmiyorum ama tek bildiğim bir şey var ben çok özledim. Daha çok ağlamaya başlamıştım, midemin ortasına yumruk yemiş gibi kramp ve ağrı hissediyorum. Dizlerimi karnıma çektiğimi orada ne kadar oturdum ne kadar ağladım bilmiyorum.
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)