8 parts Ongoing MatureKulağıma fısıldayarak "Senin için atıyor." Dedi. Çağatay'ın sesinde daha önce hiç duymadığım yakıcı bir şefkat hissetmiştim. Yüzüne bakmak için kafamı hafifçe yukarıya kaldırdım ve "Aklından ne geçiyor?'' Diye sordum.
Dudaklarımdan gözlerini ayırmayarak "Seni öpmek geçiyor." dedi. Kafamı iki yana sallayarak "O vakit düşüncelerini tazelemelisin." Diyerek alaycı bir ses tonuyla karşılık verdim. Çağatay itirazlarıma aldırış etmeden ve gülümsememek için kendini zar zor tutarak parmak uçlarıyla çenemi tuttu ve yüzümü yukarıya doğru kaldırdı.
Çağatay gözlerini kapadı ve başını eğdi. Benim ise gözlerim tamamen açık ve şehvetle başa çıkmak için kendimi tutuyordum. Dudaklarını yavaşça benimkilere değdirince tepkimi ölçmek için gözlerini açmıştı. Beklediği tepkiyi alamayınca ifadesi değişti. Karşılık bekliyordu sanırım ve beklediği karşılığı alamamıştı.
Çağatay bu sefer bir an bile duraksamadı. Ne yaptığını çok iyi biliyordu. "Bak şimdi" diyerek gözlerimin içine baktı. Güven verici bir gülümsemeyle "Bir öpücüğün paylaşılması gerekir. Ellerimi kollarının üzerine koyacağım ve böylece seni kendime yaklaştıracağım." Diyerek izaha girişti.
''Çağatay sen beni anlamıyor musun?" diyerek karşılık verdim.
Dudaklarıma yapışarak daha fazla konuşmama müsaade etmedi. Ama bu seferki öpücüğün, ilkiyle uzaktan yakından alakası yoktu. Dudaklarıma şiddetli bir duyarlılıkla tutunmuş, bir eliyle ensemi okşuyor, diğer eliyle de belimden tutmuş kendine doğru çekiyordu beni. Daha fazla dayanacak takatim kalmamıştı. Artık kendimi zevkten kaybetmiş, ellerimi onun sert göğsünden yukarı uzatarak boynundan tutmuş bir şekilde Çağatay'ın dudaklarına eşlik etmeye çalışıyordum. Bunu yaptığım anda artık. Av avcıya dönüşmüştü...