"Seni öldürürüm Demir! Öldürürüm!" "Tabii ki öldürürsün ama sen beni öldürmek yerine, ailene umut olacaksın ve benimle evleneceksin. " Mideme kramplar giriyor, bildiğin kıvranıyordum. Nefesimi yettiremediğim için bir elimle kapıdan destek alırken, bir elimle de şalımı öne doğru genişletmeye çalışıyordum. "Hemen şimdi kararını ver Beyza! 10 dakika sonra tüm adamlarımı arayıp devreye girmelerini söyleyeceğim sonrada direk ağabeyinin karşısına çıkıp, yaptıklarımı anlatacağım; seni nasıl zora soktuğumu, şirketin batması için neler yaptığımı anlatacağım ve böylece küçük Zeynep babasız büyümüş olacak... Sahi Zeynep, ölen annenin adıydı değil mi? " Dizlerim artık bedenimi taşımıyordu. Dizlerimin üzerine yığıldım ve son gayretimle nefesimi yettirmeye çalıştım. "Senden nefret ediyorum!.. " Demir yanıma doğru gelince bir dizini yere koyup, ellerini çeneme götürdü ve başımı yerden kaldırdı. Gözyaşlarım yanaklarımı sırılsıklam yapmış, şalımın çene kısmını çoktan ıslatmıştı bile. Şuan gözyaşlarım onun parmaklarını yıkarken, ben çaresizlikten ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Onunla evlenmem diri diri gömülmek demekti... Ama alabilecek bir sorumluluğu almadığım için dedemin ölmesi, ağabeyimin hapse girmesi cehennem ateşinde yakardı beni ve ben bir daha o ateşi, ömrümün sonuna kadar söndüremezdim. . . . Oysa Demir'in bilmediği şeyler vardı. Bu evlilik Beyza'nın mahkumiyetiyse Demir'in de en büyük sınavıydı.
60 parts