''Yıldızlara bak, onlar bizler için parlıyor.'' deyip başını bana çevirdiğinde ister istemez gülümsemiştim. Gecenin sessizliğinde sesi yankı yapmıştı. Onunla birlikte yıldızların altında uzanmak...Tarifi anlatılamayacak kadar güzeldi. Sesiyle, kokusuyla, varlığıyla, her şeyiyle huzur veriyordu bana. Onunla ufacık bir vakit geçirmek bile beni havalara uçuruyordu adeta.
''Evet.'' diye mırıldandım. Uzun bir sessizlikten sonra dudaklarını yalayıp başını tekrar gökyüzüne çevirdi.
''Biliyor musun? Sanırım biz bir masalın öyküsü değil kalemiyiz, biz aslında, yazdıkça destansı bir aşka dönüşen...Biz maviydik belki de ''Sen gökyüzü, ben ise deniz.'' Ufuklarımı parıldatan bir yıldızdın belki de, hiç sönmeyecek kadar güzel...Belki de Karanlıktaki beyaz bulutlardın sen, süt gibi beyazını kirletmişler gökyüzünde.''
Bizden bahsediyordu. Gökyüzü oydu ben ise gece karanlığında ki beyaz bulutlar idim. Benim beyazım onun karanlık gecesinde kirleniyordu her geçen zaman da. Yavaş yavaş. Benim gecelerimin küçük katiliydi o.