SARAVEN
  • Reads 15
  • Votes 2
  • Parts 1
  • Reads 15
  • Votes 2
  • Parts 1
Ongoing, First published Dec 05, 2021
"Bilemiyorum, beklemek saçma geliyor bana." Diyerek derin bir nefes verdi ince sesli birisi. 
Bir süre sessizlik oluştu. Ardından mekanik kalın bir ses boğazını temizledi. "Yıllarca bu ânı bekledik biz abi. Geleceği yok işte bu ihtiyarın, elli senedir gelmemiş şimdi mi gelecek?" 

"Bulut dede bizi mi kekliyor lan acaba? Kim inanır oğlum böyle bir olaya. Kaç aydır haber de alamıyoruz, iyice bunadı o benden demesi." Sesi diğerine göre daha ince olan bir erkek lafını bitirdi ve ufak bir kahkaha attı. Kelimeleri yuvarlayarak konuşuyordu. 

"Kaç yıldır bu darbe için kendimizi eğitiyoruz biz. Ailemiz bu uğurda idam edilmedi mi bizim? Bulut dede de, o ihtiyar da umrumda değil benim. Bu darbe bizim son şansımız." Diyerek devam etti. 

Darbe mi? 

İçeriyi göremiyorum fakat konuştukları konu dikkatimi çekmişti. Kapı aralığından başımı uzattığımda, geniş daire şeklinde bir masada üç kişi oturduklarını gördüm. Dikkat çekmeden kafamı geri çektim ve nefesimi kontrol etmeye çalıştım. Şimdi anlıyorum ki bu bina dışarıdan daha tehlikeliydi.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add SARAVEN to your library and receive updates
or
#601kral
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
İMDADIM cover
Kara Gül  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
AMARİS cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
SARRAF cover

GECENİN İZİ

34 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....