Bir psikoloğa gitme fikrine ne zaman ikna olduğumu düşünürken bana hoşgeldiniz dedi. Asık suratından beklenmeyen bir tebessümle. Hoşbulduk derken tebessümünun altında birşey varmı diye bakıyordum. Buyrun sizi dinliyorum dedi. Nereden nasıl başlanırdı ki? Kilolarımdan şikayetçiyim desem bir diyetisyen olarak psikoloğa bunu söylemek kendime ihanet gibi olurdu. Ben işim ve görünüşüm arasında kaldım dedim. Sormadı bekledi. Ne iş yapıyorsunuz demiyordu. Tamam burada konuşacak olan bendim ama biraz önümü açsın konuşmaya teşvik etsin o sorsun ben söyleyim istiyordum. İçin için bu sorgulayış bu memnuniyetsizlik tam olarak neydi bilmiyordum. Size buraya gelme kararını verdiren şeyden bahsedin biraz dedi. Sonunda bir soru sormuştu. "Bana güvenilmemesi, inandırıcılığımı kaybetmiş olmak " dedim. Bunu bu şekilde ifade edeceğimi bilmiyordum ama tam olarak buydu. Bütün büyük kararları bu sebeple vermiştim. Hayatımı alt üst etme sebebim de buydu. Gerçek biz, maskenin arkasındaki kişiliktir