(Yetişkin içerik barındırır!) "Alparslan..." dedim gözlerim kapanmaya yaklaşırken. Bana bu kadar yakın durması illegal olmalıydı. Nefesini boynumda hissedebiliyordum. Dudaklarını boynumda hissederken korkuyla titredim. "Ne yapıyorsun?" Dokunuşları kör bir tutkudan farklıydı. Şefkatle öpüyordu beni. Boynuma dokunan dudakları yavaşça yukarı çıkarken göğsüne koyduğum ellerimi hareket ettirdim. Bu kadar yakın olmaya devam edersek heyecandan bayılacaktım. "Çok güzelsin Liya. Bakmaya doyamıyorum sana." Diye fısıldadı kulağıma. Bulutların üstünde miydim yoksa? Bu kadar yumuşak hissetmemin başka bir açıklaması olamazdı. "Eğer bu bir hayalse hiç uyanmamayım, lütfen." diye yakarırken gözlerimi tekrar bana sıkı sıkıya sarılmış heybetli adama çevirdim. Amber rengi gözleri ilk defa bu kadar ışıltılı gözüküyordu. Bu gerçekten bir rüya olmalıydı. "Hayır güzelim. Bu bir rüya değil, ayrıca bir rüya bile olsaydı benden uyanarak kurtulamazdın zaten. Bırakmam seni bundan sonra." Yavaşça gülümserken daha sıkı sarıldım boynuna. "Hiç bırakma." .... Her normal mahalle gibi kendi halinde bir mahalleydi burası. Sıcak insanlar, sevgi dolu kalpler ve iyi arkadaşlıklar. Tamam tamam kimseyi kandırmayalım. Bu mahallede kimse sevgi dolu falan değil. Korkmayın. Biraz eğleneceğiz.All Rights Reserved