Son cümleler satırlara dökülürken kan ve is kokusu buram buram etrafa yayılmıştı. Bir kor gibi yanan yürekler vardı. Ellerinde geçmiş, başı öne eğik küçük kız... Gözleri kor, sessizce kendine yanan küçük kız. Şimdinin yok olmuş sesi, yaşlı kadının yüzünde kalmış, gerçeklerin izi, şimdi göğsünde infilak olan o kor ateşler... O iz, o is ve yaşanılmaması gereken o güz... 13 Ekim salı... Unutulması gereken o saatte mezar taşında adımı okuduğum anda bileklerime saplanan kırık aynanın parçaları damarlarıma yayıldı. Kalbime doğru gitti ve orayı paramparça etti. O kırıkların sahibi aynı zamanda kalbimdi. 13 Ekim salı günü, kalbim durdu... Sonra yeniden çarpmaya başladı, kırık aynanın yansımasında gördüğüm yüz, harap olmuş bir canı diriltti. Sonra yeniden...All Rights Reserved
1 part