Not: +18 içerik, argo ve olumsuz ögeler içerir.
Ben, Cehennemden olma, ateşten doğma; Cehennemin Kızı, Lavinia Agnes'dım.
Bir günah tohumu değil bizzat o günahın kendisi olarak yaratılandım.
Hikayenin iyisi değil nefret edilini, en kötüsüydüm.
Bin bir yüzüm vardı ama sadece biri bana aitti.
Şeytan.
"Ah, güzel Ölüm Çiçeği
Işığını kaybetmiş melek
Cennetten kovulan melek
Karanlığa sığınan melek"
"Ah, güzel Lavinia'mız
Bizim güzel annemiz
Ateşten doğanımız
En günahkarımız"
Eli hafifçe belimi okşamaya başlarken yüzünü yüzüme yaklaştırmıştı. "Bugün o büyük masadaki herkes kazanacaklarına dair inançlarına kadeh kaldırıyor, ölüm çiçeği." Hareketleri hızlanmıştı, beni kendisinden uzaklaştırırken bende ona aynı şekilde ayak uyduruyordum.
Beni sertçe kendine çektiğinde göğsü göğsüme çarptı, eli yine belimi buldu.
"Ama biz onların aksine zaferimize kadeh kaldırıyoruz, ölüm çiçeği."
Sözleri içimdeki intikam ateşini harlıyordu. "Ama atladığın bir şey var, Dean," dediğimde ne diyeceğimi merakla bekleyen bir surat ifadesi vardı. "Zafer tek bir kişiye aittir." Tepkisini merak edercesine yüzünü inceledim.
Diğer eli de yırtmacımın açık bıraktığı çıplak bacağıma giderken vücudumu arkaya doğru yatırdı ve bacağımı okşadı. Aynı zaman içerisinde şarkı bittiğinde tüm konuklar bizi alkışlamaya başlamıştı fakat ikimiz sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Yüzünde kendinden emin bir tavır vardı.
"Evet, zaferler tek bir kişiye aittir," dediğinde dikkatle dediklerini dinledim. Bir elini yanağıma gittiğinde yandan konuklarının tepkisine bakıyordum.
"Bu yüzden bir bütün olacağız," dedi. "Sen ve ben yok, ölüm çiçeği. Yalnızca biz varız ve bu zafer bizim."
# Gençkurgu-- Fantastik #
# 3. Fantastik
# 1. Akademi
# 1. Büyü
# 1. Ejderha
# 1. Efsane
# 1. Krallık
# 2. Savaş
- Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her şeyden vazgeç gitsin. Sen doğuştan eziksin !
Cümlesini bitirdikten sonra yüzüme doğru baktı. Gözlerindeki aşağılayan bakışlarla yaptığım mimikleri izliyordu. Sağ elini kaldırıp yüzünü aşağıya yukarı doğru sıvazladıktan sonra eli yüzünde durdu. Elinin yardımıyla sağ gözünün göz kabağını havaya kaldırdı. Işaret ve orta parmağını gözünün üstüne yerleştirip göz bebeğinin iyice görmemi sağladı. Göz bebeğinin içinde bile beni aşağılayan, hor gören bir tutum vardı.
Elini yüzünden çekip gözlerini gözlerime tekrar dikti ve güçlü kahkahalar atarak gülmeye başladı. O kahkahalar attıkça içimde kopan fırtınadan haberi bile yoktu.
- Yanılıyosun ! Dedim sesim güçlü ve yüksek çıkmıştı. Yüzüne doğru baktığımda anlamsız gülümsemesi kaybulmuş şaşkın bir şekilde bakıyordu.
- Ben ezik değilim. Ben güçsüzleri korumak için kendini ateşe atmış biriyim.
****************
İçinde bulunduğum Daryon krallığı da dahil bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde hiçbir büyü gücü yoktu. Köyümüze gelen elçinin beni akademiye götürmesi ile bütün hayatım kökten değişti.
Şimdi ejderhayı ve yeni sahip olduğum güçleri kullanarak en güçlü olmak zorundaydım. Bu sayede canımdan bile değer verdiğim herkesi koruyabilecektim.