TANITIM İki düşman bakışın çakışmasıyla genç kız alaycı bir şekilde gülmüştü. Karşısında ki adama tahammül sınırları oldukça tükenmişti. Adamın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Yıllar sonra döndüğü evde yine aynı manzarayla karşılaşmıştı. Karşısında ki kadın yüzünden kolundaki kadının varlığını dahi unutmuştu. Dilay Yavuz... Hayır yıllar önce Dilay Bozkurt olmuştu! Adam hala onu boşamayı unuttuğuna inanamıyordu. Evlendikleri gecenin sabahında kızın gözlerinin içine bakarak alaycı bir şekilde konuşup boşanma evraklarını imzalatıp büyük evden ayrılmıştı. Ailesi oldukça variyetli olmasına rağmen şehirden yarım saat uzaklıktaki bu büyük çiftlik evinde kalmayı seviyordu. Kısa bir süre etrafı inceledikten sonra yeniden önünde ki kadına dönmüştü. Kadının gözlerinde ki o bakışı ölse unutamazdı. Aynı bakış şimdide kadının gözlerinde vardı. Tiksinti! Kadının gözleri kolunda ki kadına takılınca adam gerildiğini hissetmişti. Dilay hiç bir şey söylemeden çiftliğin kapısından içeriye girerken adam arkasından sadece bakmıştı. Babası olmasaydı Dilay ile asla evlenmeyeceğini biliyordu. Ama görüyordu ki gittiğinden beri çiftlikte pek bir şey değişmemişti. Kadın hala çiftliğin sahibi olarak dolanıyor, etraftakilerin hayran bakışlarını üzerine topluyordu. Dilay güzeldi! Kahretsin ki eskisinden bile daha güzeldi. Dişlerini sıkarken en büyük imtihanının başladığından habersizdi.