Yaşamadığı bir geçmişi anımsayan tuhaf bir kadın, lahidin içerisinde dirilmiş eski bir mutant mumya ve zamanı yönetebilen taşlar yapan antik kahramanlar.
Hangisi gerçekti? Zamandan zamana sıçrayan deri ceketli bir suçlu mu? Yoksa interpol tarafından aranan bir mutant örgütü mü?
Gerçek yerine ulaşacaktı ve o zamana kadar tarihin isli sayfalarının her yerinde görünen o, deri ceketli kadın işini yapmaya devam edecekti. Ta ki mutantlar uyanıp dirilinceye, dünya kocaman bir kaosa sürüklenene kadar.
"Beni bulamazsan üzülme,
Eşyalarımı bulacaksın.
Kestiğim taşları, açtığım yolları,
İşlediğim heykelleri bulacaksın.
Ve göreceksin ki binlerce yıl öteden,
Parmak izlerimiz değecek birbirine..."
(Likya şiirleri)
"I'm not lost
I'm exploring."
*Olaylar ilk iki bölümden sonra gelişmektedir.*
"Sana iki seçenek sunacağım" dedi kısık ve boğuk sesiyle. Bir yandan da elindeki kadehi hafifçe sağa sola sallayarak içindeki alkolle oynuyordu.
Gözlerimi kaçırarak yutkundum. Ben tedirginlikle beklerken o fazlasıyla rahattı.
"Ya sıradan bir cariye olmaya devam edersin. Herkesten emir alır, herkese hizmet edersin. Zor durumda kaldığında kimse için dokunulmazlığın olmaz. Herkes her an sana her istediğini yapabilir."
Elindeki kadehin içindeki saydam sarı sıvıyı izledi. Ardından koyu hareleri tekrar beni buldu.
"Ya da benim cariyem olursun"
...
Büyüleyici bir güzelliği olan Darla, basit bir köleyken sarı saçları, yeşil gözleriyle saraya cariye alan muhafızların dikkatini çekmiş ve birdenbire kendini sarayda bir cariye olarak bulmuştu.
Saraya gelmesinin ardından birkaç gün geçmişken Prens Draven'in kendisine yaptığı teklifle kendisini büyük bir karmaşanın içinde bulan Darla'nın entrikalarla dolu aşk hikayesini okuyacaksınız.
~Bir Tarihi Romantik Kurgu
Kitap kapağı : @Nrgl-sarmasik