" Yaptın mı ?." Dedi karşımda heybetli görüşünün altında gördüğüm yıkılmışlığın hissettirdikleriyle. Aldığım ilk darbeydi devamının ağır geleceğini bilmeden. Bir adım daha yaklaştı gözleri gözlerimdeyken. Boş bakıyordum ama sorsan içim o kadar doluydu ki. "Yaptın mı ? " Dedi ellerini siyah kabanının cebine koyarken. Aldığım ikinci darbeydi. Yapmadım dememi bekledi. Beklediği o sürede susarak onu izledim. Biliyordum bir daha gözlerini gözlerime değdirmeyeceğini. "Yaptım." Dedim sesimde titreme dahi olmadan. Dik duruşum onu etkilememişe benziyordu. Çünkü tanıyordu beni, biliyordu dışa yansıtamadıklarımı. Bekledim üçüncü darbeyi. "Yine şaşırtmadın. Aslında buraya gelirken tüm mahalleli , tanıdığımız herkes benden sana zarar gelirmiş gibi gelmemi istemediler. O an anlamamıştım ama şimdi anladım. Benden değil de senden bana zarar geleceğini bildikleri için istememelerini. İsmin gibisin Süveyda" Aldığım üçüncü ve en ağır darbeydi. Onda en çok korktuğum siniriydi. Sinirlendi mi kendi hariç karşısındaki her kim olursa olsun zarar vermekten çekinmezdi. Bu ben de olsam. O siniri görmeyi bekledim. Şaşırtan son darbesini yaptı. Bana karşı gözlerinde ilk defa gördüğüm o bakış sonumuzu belirlemişti. Döndü bu dönüş hem bana karşıydı hem de gidişene. Keşke dedim bu son darbede kalsaydık.