Kusursuzluk. Her şeyin temeli bununla başlar aslında. Küçüklüğünüzden beri size her konuda en iyisi olmanız söylendi. Okulda herkesten iyi not alan öğrenci, eve komşumuzun çocuğundan daha iyi bir evlat, sokakta herkesten daha duyarlı bir vatandaş, iş yerinde diğer çalışanlardan daha yüksek potansiyele sahip olmak. Aklınıza gelebilecek her yerde size en iyisi olmanız diretildi.
Peki neydi gerçekten kusursuz olmak? Sadece dış görünüş mü? Yoksa davranışlar mı? Ya da ikiside değil mi?
Okka burun, dolgun dudaklar, yay gibi kaşlar, ince bel, ince bacaklar, sırma saçlar, bafem gözler. Güzellik algısına göre buydu kusursuzluk. Eğer altın oran değilseniz vay halinize. Ne mi olur? Muhtemelen arkadaşlarınız ve çevreniz tarafından kabul görmez ve dışlanan kişi olursunuz. Dışlanma ve kabul görmeme duygusu yüzünden yılda 114 genç hayatına son veriyor. Sebebi ise elinde olmayan nedenler dolayısıyla kötü dedikleri bir dış görünüşe sahip olmak.
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.