Balkondan geri geri yürüyüp çıkarken bile bakıyordum hâlâ, son adımımı atmamla arkamda bir beden hissettim. Ensemde bir nefes...
Ters hamle yapıp dönmek için elimi hızla kaldırırken,kollarının boynuma sarılıp,boğazıma bir cisim dayanmasıyla durdum.
"Kimsin sen?" Diye bir nida döküldü dudaklarımın arasından.
Konuşmadı.
Yeniden haraket etmeye çalıştığımda. Boğazıma bir şeyin batmasıyla, acıyla inledim.
Cam parçaları..
"Kimsin sen!" Dedim, bu sefer fazlasıyla bağırmıştım. "Sesinin tonuna dikkat etmelisin İz Alataş." Dedi,fısıldayarak.
"Hadi ya! Etmezsem ne yaparsın!"dedim,hâlâ bağırırken.
"Çok merak ediyorsan deneyelim İz, ölmeye hazır mısın?"
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."