Solmuş bir kalbim vardı benim.
Kalp solar mı hiç? Çoğu kişinin çiçeği solarken, benim kalbim solmuştu. Kendi ellerimle yapmıştım bunu. Bile isteye, her şeyi göze alarak yapmıştım.
Sevilmeyeceğimi bile bile deli gibi istemiştim onu. Körü körüne sevmiş, kalbimi ayaklarının altına sermiştim.
Her defasında çiğnedi kalbimi. Bazen bir bakışıyla yaptı bunu, bazense kelimeleriyle. Hepsinin üstesinden gelebilirdim. Bakışını yok sayabilir, kelimelerini kulak arkası edebilirdim.
Ama bana hissettirdiklerinin üstesinden gelemezdim. Benim için atmayan bir kalp uğruna solmuştu kalbim ve ben ondan vazgeçmek yerine kendimden vazgeçmiştim.
Kalbimin en güzel yerinde sakladığım bir adam vardı ve o, beni bile bile öldürüyordu.
Acımasızdı.
Kalbimi ellerinin arasına alıp, parçalayacak ve hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edecek kadar acımasızdı.
Bu hikâye;
Zihninde Azrail'ini,
Yüreğinde sevgisini yaşatanlara ithaf edilmiştir...
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.