Bu hayatta sadece abim kalmıştı. Abim ve ben. Bir insan yanında kalan tek aile üyesinden nefret edebilir miydi? Eğer ona bir sürü travma yaşatıp, hayattan soğuttuysa edebilir. Ben ettim. Ondan nefret ediyordum ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu, katlanmaktan başka.
Belki bir gün o değişirdi, ben normale dönerdim ve yeni bir defter açardım.
^^^
Biride çıkıp demiyor ki "Ben size pırasa yemeyi değil, turşu ve pizza yemeyi emrediyorum!"
Turşu ve pizza varsa insanın gözü pek bir şey görmezdi. En azından benim için yani. Benden geçen yol ilk önce bu muhtişim ikiliden geçiyordu. Tabii bir şey daha var...
^^^
Öfke sorunları olan bir abiye rağmen yaşamımı kaliteli yapan üç şey vardı: Turşu, pizza ve bateri.
Gerisi boştur, bu üçü hoştur.
-----------------
Işık Deniz Alsoy, oldukça eğlenceli ve 17 yaşında, abisiyle yaşayan birisidir. Her zamanki gibi yeni bir okula nakil olmuştur. çok iyi bateri çalan Işık, yeni okulundaki müzik gurubuna girmek için elinden geleni yapar. Yaşadığı şeyler yüzünden yeni bir defter açmak ve hayata karşı oluşmuş kabuğunu burada kırabilmek için yaptığı şeyler başarıyla sonuçlanacak mıydı? Ya da kendi tabiriyle normale dönecebilecek miydi...
Hem dostluk, hem gerçek aile, hem de tatlı bir aşk... kısacası her keseden bol bol var ablam, ucuz fiyata içeri alabiliriz sizii 🍕🥁🫶🏽
∆Kitap tamamıyla kendi hayal ürünümdür. Herhangi bir çalıntı da gerekli işlemler başlatılacaktır.
07.07.2023
Tek davası okumak olan Avin Mirşad.
Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad.
"Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi yakansın."
Hayatın acımasız döngüsü içerisinde birbirlerine denk gelen iki insan.
"Mezopotamya şahidim Avin. Hem gecem hem gündüzümsün. Sen benim gökyüzümsün."
Herkesin bir yarası var. Güneş kadar yakıcı, gece kadar karanlık.