YENİ

Yanağıma düşen su damlasıyla kendime geldim. Ne zaman buraya geldiğim, ne kadar süredir burada olduğum ve burda ne yaptığımın, ne yapmayı amaçladığımın hakkında hiçbir fikrim yok.
Su damlaları yanağımı geçip bütün vucuduma damlamaya başlamış hatta hızlanmışlardı. Küçük bir titreyiş bedemini ele geçirmeye başlamıştı. Hava gerçekten soğumuştu. Bu şehrin alışamadığım bir yönüysede değişen hava durumuydu. Bir sabah bakmışsın heryer güllük gülistanlık öğlede ise fırtına çıkmış. Garip bir yer. Hiç sevemedim, seveceğimide zannetmiyorum.
Sevmemi gerektirecek ne var ki hatta artık seveceğim ne kaldı ki.
Bir titreyişle artık eve gitmem gerektiğini anladım. Kaltığımda vucudum ağırlaşmıştı. Heryerim ıslanmış su içindeydim. Deniz manzarasına son bir bakış attıktan sonra resim çantamıda alıp yürümeye başladım.
Ah LANET olsun resim çantamda su içinde kalmıştı. İnşallah çizimler sağ kalabilmişlerdir. Sahilden çıkıp yol kenarına vardığımda bir taksi çağırdım.
İstemeyerekte olsa halamın evinin ad