CDI-750
  • LECTURES 41
  • Votes 2
  • Parties 1
  • LECTURES 41
  • Votes 2
  • Parties 1
En cours d'écriture, Publié initialement janv. 01, 2015
CDI-750 Dünya'dan 43 ışık yılı uzaktadır.Bu gezegende bulunan araştırmacılar sonunda bir solucan deliği yakalarlar ve Dünya 'ya giderler.Ancak birşeyler ters gider ve gemi Dünya 'ya düşer.Xavier insanların hiç de hayal ettiği gibi olmamasına şaşırır.Onlar hakkında gereğinden fazla şey öğrenir ve gereğinden daha fazla şey hisseder.Kaçışları ,düşüşlerinden daha kötüdür.
Tous Droits Réservés
Table des matières

1 chapitre

Inscrivez-vous pour ajouter CDI-750 à votre bibliothèque et recevoir les mises à jour
ou
#293uzay
Directives de Contenu
Vous aimerez aussi
Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı}, écrit par CopyCatSlayer
45 chapitres Terminé
(bxb) Eceli gelmeden ölmek nedir bilir misiniz? Hayatın yavaş yavaş anlamını yitirmesi ve yaşadığımız olayları o veya bu sınıfına koyamayıp yaşarken ölü konumuna düşmek? İşte bu sessiz sedasız intihar etmektir. Çok iyi hatırlarım babam başkalarına sert davranırdı. Annemse başkalarının acılarını paylaşırdı. Bugün ise annem öldü babam da bulduğu bir kadınla çekip gitti. Neden beni almadı diye sorarsanız da sebebi lanet bir "homo" olduğum için. Bu eşcinsellik yüzünden duymadığım hakaret ve yemediğim dayak kalmamıştı. Evden, çevreden hatta okul arkadaşlarımdan bile!.. Şimdi de bana babamdan yadigar kalan o sertliği kendime yönelttim. Babam gibi çektiren de annem gibi çeken de ben oldum. Ve hikayemin kapanış sahnesi olarak kalbim paramparça kırılmış ve taş gibi katılaşmış şekilde bu dünyayı terk ediyorum... En azından ben öyle planlıyordum ama öldürmeyeni Allah öldürmüyor derler ya. İşte tam olarak başıma gelen bu oldu. Kendimi attığım uçurumda yaşamımın son bulmasını beklerken ; yürekleri allak bullak eden, göğü parçalayan tiz çığlıkların arasında bulmuştum kendimi. Yerde yatan cesetler ardında kaçışan kadın, erkek ve çocuklar ; hemen arkalarında yeri göğü inleten küheylan gibi atlarla sert, cesametli, iri yarı, hayvan postlarıyla bezenmiş, hafif gözleri çekik adamlar gözdağı vermek istercesine bağırıyor önüne kattıklarını kılıçtan geçiriyorlardı. Ben ise anlamadığım bir şekilde bu kargaşanın ortasına düşmüştüm.
Kayıp Yüzük, écrit par Anonim1372
31 chapitres Terminé
"Elini göster." Elimi arkamda yumruk yaptım. "Leo?" dedim yardım dilenen bir ses tonuyla. Fakat Leo bakışlarını kaçırdı. Bakışlarını kaçırdığı anda takılı kaldı. Gözleri. Liderin eline düştü. "Lider." dedi. "Yüzüğün?" Gözlerimi onun eline çevireceğim sırada elini arkasına götürdü. Başını bu seferde sağına doğru yatırdı. "Bana elini göstermeden buradan gidemezsin." Yutkundum. Her an ağlayacak noktadaydım. Çocuk gibi tepinerek ağlama isteğiyle doluydum! "Feride." Gözlerimi sımsıkı kapattım. "Elini göster." derken sesi kısıktı. Daha fazla direnmenin bir sonuca varmayacağının bilincinde olarak yavaşça elimi önüme doğru uzatıp, yumruğumu açtım. Çıt çıkmadı. Demek ki yüzüğü Leo gibi onlarda göremiyordu. Rahatlayarak bir nefes verip gözlerimi açtığım sırada, yüzük parmağıma bir elin değmesiyle irkilerek ona baktım. Sağ eliyle, sol elimin yüzük parmağına dokunuyordu. Lütfen göremiyor ol. Lütfen. Gözlerimi yüzüne çevirdim. Kaşları çatılmıştı. Bakışlarını yüzükten alıp, gözlerime çevirdi. Elimi çekmeye çalıştım. Bırakmadı. Arkasına sakladığı elini öne uzatıp bana doğru gösterdi. Parmağındaki sade, gümüş alyans parladı. Bir küfür savurdum. Elimi tekrar çekmeye çalıştım. Bir kere daha ve bir kere daha... Ne kadar çekiştirirsem, çekiştireyim elimi bırakmadı. Dolan gözlerimi Leo'ya çevirdim. Beni buradan götürmesi için ona yardım dileyen gözlerle, baktım. Fakat karşılık alamadım. 17.09.2023
Vous aimerez aussi
Slide 1 of 10
Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı} cover
~Do I Have Father's cover
ŞAHMARANLAR ( ASIRET AILEM )  cover
Asena deniz (gerçek ailem) cover
AZÂDİ AİLESİ [ AŞİRET AİLEM ] cover
Patron cover
Mafyatik Aile cover
Kayıp Yüzük cover
SALGIN cover
SÖNMEYEN ALEVLER cover

Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı}

45 chapitres Terminé

(bxb) Eceli gelmeden ölmek nedir bilir misiniz? Hayatın yavaş yavaş anlamını yitirmesi ve yaşadığımız olayları o veya bu sınıfına koyamayıp yaşarken ölü konumuna düşmek? İşte bu sessiz sedasız intihar etmektir. Çok iyi hatırlarım babam başkalarına sert davranırdı. Annemse başkalarının acılarını paylaşırdı. Bugün ise annem öldü babam da bulduğu bir kadınla çekip gitti. Neden beni almadı diye sorarsanız da sebebi lanet bir "homo" olduğum için. Bu eşcinsellik yüzünden duymadığım hakaret ve yemediğim dayak kalmamıştı. Evden, çevreden hatta okul arkadaşlarımdan bile!.. Şimdi de bana babamdan yadigar kalan o sertliği kendime yönelttim. Babam gibi çektiren de annem gibi çeken de ben oldum. Ve hikayemin kapanış sahnesi olarak kalbim paramparça kırılmış ve taş gibi katılaşmış şekilde bu dünyayı terk ediyorum... En azından ben öyle planlıyordum ama öldürmeyeni Allah öldürmüyor derler ya. İşte tam olarak başıma gelen bu oldu. Kendimi attığım uçurumda yaşamımın son bulmasını beklerken ; yürekleri allak bullak eden, göğü parçalayan tiz çığlıkların arasında bulmuştum kendimi. Yerde yatan cesetler ardında kaçışan kadın, erkek ve çocuklar ; hemen arkalarında yeri göğü inleten küheylan gibi atlarla sert, cesametli, iri yarı, hayvan postlarıyla bezenmiş, hafif gözleri çekik adamlar gözdağı vermek istercesine bağırıyor önüne kattıklarını kılıçtan geçiriyorlardı. Ben ise anlamadığım bir şekilde bu kargaşanın ortasına düşmüştüm.