...Askeri Kurgu...
Açılmayan kapı ile birkaç kez daha kapıya vurduğunda keskin kulaklarına içeriden gelen ufak, tanıdık adım sesleri doldu. Maskenin altındaki dudakları hafifçe kıvrıldı. Elini yaranın üzerine daha çok bastırırken, "Katre benim" dedi onun duyabileceğinden emin olduğu bir şekilde.
"Alptuğ" duyduğu uykulu ses ile kısa bir an gözlerini kapatıp açtı. Alptuğ..
Bir gün gerçek ismini onun dudaklarından duyabilir miydi?
"Benim, kapıyı aç" derken düşüncelerini kenara itip açılan kapıya döndü ve içeriden gelen ışıkla beraber karşısındaki kıza baktı. Uykudan yeni uyandığını belli eden gözleri, dağınık saçları, üzerindeki pembeli mavili pijama takımı ile duruyordu. Derin bir soluk dudaklarından dökülürken, güzel diye düşündü.
Güzel... Güzeldi.
°°°°∆°°°°
"Geleceğim, söz veriyorum" boğuk, kalın sesinden dökülen kelimeler ile göz yaşları daha da arttı. Ellerini kaldırıp adamın yüzünü avuçlarının arasına aldığında iç çekti. Parmaklarını onun teninde hareket ettirirken ayak uçlarında yükselip ona doğru uzandı. Tenine değmek isteyen dudaklarına inat, yanağını adamın yanağına yaslayıp, "Söz verdin" dedi. "Sözünü tutmalısın."
Boynundaki parmakların bulunduğu yeri okşadığını hissetti. "Tutacağım."
🤍
Gerçek Ailem.
"Kalbi atmaz ama nefeste almaz,
Gözlerini açmaz ama yüreği de susmaz,
Ruhu hiç kanamaz ama ağlamayı da bırakmaz,
Başını çevirip onlara bakar ama gerçek ailesinden haberi olmaz..."
Ben Günce Kara, bir kere bile gülemeyen ama kendi derdine de dert demeyen bir insanım. Kalbim kırıktır ama ruhum derli topludur benim, gözüm yaşlıdır ama yerindedir merhametim.
"Solan çiçekleri yeniden canlandırmak için onu kökünden koparmak gerek. Bende yeniden canlanabilmek için her şeyi baştan yazmaya karar verdim."
Günce KARA.
-.-
Not: Esinlenilme ya da çalınma durumunda yasal işlemler başlatılacaktır. Kitaba saygı duymanızı rica ederim. :)