Tilki parmak uçlarında ilerledi ve aralık kapıdan sessizce içeri girdi. Koyun çiftliğinin sessizliğinde, tilkinin ayak sesleri yankılandı. Teker teker yaklaştı avlarına. Hepsini teker teker boğdu. Herbirini yemek için değil, zevk için. Onların ölümünden zevk aldı o tilki. Hepsini öldürdükten sonra bir tüfek sesi geldi. Ardına baktığında, tüfekli avcısı onu bekliyordu. Kapıya sırtını yaslamış, dudaklarının arasındaki sigarayla tilkiye baktı avcı. Tilki kendi ayaklarıyla gitti ölümüne. Yaklaştı avcıya, baktı gözlerine. Bir duygu bekledi. Acıma veya merhamet değildi.
Sevgiydi, şevkatti...
Tilki kendi avcısından şevkat bekledi.
Alnına dayanmış namluya hangi av hevesle gülümserdi?
Avcının avcı olduğunu bilmeyen bir av.
Aptal bir av.
Av bendim.