Kasım ayının ortasında yağmur hafif çilerken birbirlerine sarıldılar ve yolda yürümeye başladılar.Evet kimsesizlerdi ama onlar birbirlerine yeterlerdi.Onlar çok kez işkence görmüş sefillik içinde yaşamış sadece 4 çocuk, hepsini kader bir araya getirdi.Önceden yaşananları unut, çünkü asıl hikaye şimdi başlıyor.
"Hadi ama Gökçe yine arkada kaldın."
"Ya çok hızlısınız ormanda çok kütük var ayağım takılıyor."
"Bizim takılmıyor zaten!"dedi Emir
Ormanda kütülerden yaptıkları kulübede yaşıyorlar ve hayat mücadelesi veriyorlardı.Gökçe biraz mızmız yapan,Yankı en zeki,Zeynep dramatik,Emir ise sert bi karaktere sahipti ama birbirlerine çok bağlıydılar.
"Zeynep gidip biraz para kazanalım."dedi Gökçe."Tamam Gökçe,Emir Yankı biz gidiyoruz."Tamam kızlar.Gokçe ve Zeynep giderler yaptıkları tahtadan objeleri satmaya başlarlar birkaç tanesini satarlar.Karşılarına siyah son model bir araba yaklaşır.Arabanın içi gözükmüyordur.Arabadan iri yarı 2 adam çıkar kara kaşlı kara saçlı bu adamlar epey korkutucudur.Zeynep ve Gökçe'nin bulunduğu gere giderler."Sen,adın ne senin?"
"Gökçe?"adamlar oylanalırlar Zeynep arkasını döndüğü anda Gökçe bir anda ortadan kaybolur."Gökçe?" Nerdesin diyerek bağırmaya başlar ancak ne adamlar ne de Gökçe ortalıklarda yoktur.Hemen Yankı ve Emir'in yanına gider olayı anlatır."Abi nasi olur bu çıldıracağım!?" "Emir sakın ol mantıklı düşünmeliyiz bizim bir düşmanımız yok,ailemizden başka?" "Zeynep onlar kimdi tanıyor musun?" "Hayır gözlüklü iri yarı adamlardı 2 taneler di bizden ne istiyorlar özellikle Gökçeden?"
(Gökçe'nin anlatımıyla)
Saat 17.34 geçiyordu ve ben yeni. sonra kapı açılma sesi geldi içeri yaşlı ince zayıf ve şık giyinimli bir adam girdi"Hoş geldin Gökçe."
Gökçeden ses yok.Daha kim olduğunu bile bilmedigi bir adam durmuş karşısında"hoş geldin"diyor."Sen kimsin ne istiyorsun benden?!" Adam sinir bozucu bir kahkaha attiķtan sonra söze başladı"Ah senden birsey istediğim yok istediğim şey ailenden." Gökçe çok şaşırdı.