O yemyeşil ıssız araziyi beyaza bürüyen kar artık kan gölüydü evet kıpkırmızıydı kızımın kanlı ellerini görebiliyordum, karımın çığlıklarını duyabiliyordum, evet onlar orda beni bekliyor kızım babasını bekliyor,onları kaybedemezdim ormanlığa giden yoldan hızla inerek onları almaya gidiyordum. Başıma ne geleceği umrumda değildi zamanında geleceği kadar gelmişti zaten ,evet onlara kavuşmama az kaldı onları kurtaracaktım. Artık o arazinin yanındaydım karımı ve kızımı almak için hızla araziye girdim botlarım kara batırıyordu yukarısına göre kar daha fazlaydı hava daha yoğundu kızımın elini gördüğüm yere gittim.