Olması gerekenden fazla gerilime maruz kalmış, her an patlamaya hazır bir bomba olduğum üzerine yemin edebilirdim.
Başlangıçtan beri, her verdiğim kararda, bu raddeye gelebileceğimden emin değildim. Fakat Tanrı'nın sizin için farklı planları varsa, akıntıya kürek çekmenin pek faydası yoktur.
Her şeyden daha yıkıcı ve daha harap edici olarak, karşımda siyah göz bebekleri, kahverengiyle tamamen karışmış, feryat edici gözlerle bakan biri vardı. Zamana karşı duygularımla, hayata karşı ise onu sımsıkı ellerle tutma isteğimle yarışıyordum. Sessizlik farklıydı, ironik, ölüm öncesi senfoni gibi, bitmeyen bir tirad. Saat ibresini oynattı. Dünyam sallantıya uğradı.
İki el silah sesi duydum.
Ve sonrası ölüm gibi karanlık...
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024