12. Sınıf Günlüğüm

12. Sınıfta yazdığım günlüğü koliden çıkarınca bile içime büyük bir karanlık çökmüştü.
Okumaya başladığımda kelimeleri atlayarak okumam yazdığım şeyleri hala hatırladığım anlamına geliyordu. Sadece günleri ve isimleri karışıktı. Her detay beynimin her tarafına yayılıydı. Soğuk sınıf, soğuk insanlar; bencil ve soğuk insanlar. Gereksiz otoriter bir okul. Sahiden bir okulda neden otoriter olur ki? Bir tarafta sanatta özgürlükten bahseden bir resim öğretmeni öte yanda "Serbest kıyafete geçildi ancak asla siyah dışında başka bir renge sahip olan hırkayı giyemezsiniz." Tabii serbest kıyafet olmasına rağmen kıyafet kontrolü mutlaka yapılacaktı. Mesela salaş bir pantolon giymek, eşofman giymek yasak halbuki maddi durumu iyi olan bir mahalle de bulunmuyordu okul. Bunu açıklamam çok saçma zaten, herkesin maddi durumu iyi olduğu bir okul söz konusu olamaz, okul şartları eşitlemek için vardır şartları göz önüne sokmak için değil. Biri eşofmanla geldiği diye tüm okulun önünde merdivenlerden çıkartılarak gür bir sesle rencide edilmemeli. Hele bunu yapan biri eğitimci ise ve bir köşede de rehberlik öğretmeni izliyorsa bu okulda eğitim değil diktatörlük olduğunu anlamamak için salak olmak lazım.
Okula geç kaldınız mı hiç? Şüphesiz okula geç kalmak normal bir şey. Çünkü saat 5 de kalkıp 1 saat yol yürüyüp 6 da olan derse köpeklerin ve diğer canlıların tacizinden kaçarak kolay bir şekilde gelebilmek mümkün mü?
Bunu da açıklamamam lazım. Okul burası sen işine geç kalırken normal görünüyorsa bende okula geç kalabilirim. Uyumamış olabilirim, uyku problemim olabilir. Herkesin ailesi var aile sorunu olabilir herkesin ailesi yok kendi kalkamıyor olabilir. Bunu sınıf içinde "Geç kalamazsın defol git" diyerek eğitimden uzaklaştırmak hangi eğitimcilik kitabında yazıyor?
Liseden memnun ayrılan bir insan var mı hiç?
Benim bir yan