Hangi Renk?
  • Reads 8
  • Votes 0
  • Parts 1
  • Reads 8
  • Votes 0
  • Parts 1
Ongoing, First published Jan 15, 2022
Yanımdan ayrılıp vapurdan inerken kalabalığa karışmadan ona 'Doruk!' diye bağırdım ve el salladım. Bana yönelen bakışları es geçip ona odaklandım. Gülümseyip iskeleye yöneldi ve uzaklaştı. Vapur tekrar hareketlenince aşağı kata kızların yanına indim. Doruk, vapurun üst katına yani üstü açık olan ve denizi gören katına çıkmamızı isteyince onu kıramamıştım. Kulaklarım çabuk üşüdüğünden gün boyu takabildiğim kadar taktığım kulaklıklarımı çantamdan çıkarıp kafama geçirdim. Kızlara döndüm ve Doruktan etkilendiğimi söyledim. Buna şaşırmalarını doğal karşılayabilirdim, gülmelerini ve dalga geçmelerini de anlayabilirdim. Ama üçünün de gözlerinde dolaşan tedirginliğe anlam verememiştim. Karşıma oturmuş Derin, ayakkabılarına bakışlarını sabitlemiş halde uzun kıvırcık saçlarından geçirdiği parmaklarını tekrar montunun cebine soktu. Yanımda oturan Nur ise birazdan ineceğimiz iskelenin olduğu Karşıyaka manzarasına bakıyordu, ayaklarıyla ritim tutuyordu. Bir ara ona küçüklüğümden tanıdık gelen bu ritmi nasıl böylesine düzgün tutabildiğini sormalıydım. Çaprazımda oturan Zey, içlerindeki en cesur ve açıksözlü olandı. Tam tahmin ettiğim gibi bakışlarımı ona çevirdiğimde gözlerime odaklandığını farkettim. 
Aklıma ilk gelen ve şüphelerime son verecek o soruyu sordum.
-Az önce Doruk'un üzerindeki ceket hangi renkti?
All Rights Reserved
Sign up to add Hangi Renk? to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kara Gül  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
SARRAF cover
AMARİS cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
İMDADIM cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover

GECENİN İZİ

34 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....