GÜL'ÜN DİKENİ Berdel
  • LECTURAS 14,400
  • Votos 754
  • Partes 5
  • LECTURAS 14,400
  • Votos 754
  • Partes 5
Continúa, Has publicado ene 18, 2022
"Sen mi soyunursun yoksa ben mi seni soyayım?" diye sordu üzerime doğru gelirken. 

Başımı iki yana salladım. Gözüm sürekli duvardaki saate kayarken elim titreye titreye elbisemin kemerine gitti. Cana karşılık canımı teslim etmiştim bu adama. Karşı gelecek cesaretim vardı ama elinde de kanımdan bir can vardı. 

Yanıma gelip önümde durdu. Ellerimin  titremesiyle bir türlü açamadığım kemerimi tek bir hamleyle açıp yere bıraktı. 

... 


ÇİLEK KOKUSU'NDAKİ GÜL'ÜN HİKAYESİDİR. İKİ KİTAP BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK İLERLEYECEK.
Todos los derechos reservados
Regístrate para añadir GÜL'ÜN DİKENİ Berdel a tu biblioteca y recibir actualizaciones
O
#39gül
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
YAMALI SEVDA  de Betulokssuz
37 Partes Continúa
Ben boşanmış öğretmen bir babanın kızıyım. Yıllar önce, ben henüz on yaşındayken tayin edildiği Karadeniz bölgesinde aşık olup evlendi. Beni de beraberinde getirdi elbette, çünkü benim annem sorumsuz bir kadın, beni onun eline bırakmadı. Saf Karadeniz'li kadının bir kızı vardı, kendisi ablam olur Zeynep. Babam ve eşi yıllardır birbirini bulmanın huzurundan mıdır bilmem, sakin ama mutlu bir hayat yaşıyorlar. Ben lisede çıktım buradan. Ankara'da liseyi hemşirelik olarak okudum. Üniversiteyi kazanamadım, bende boş durmayayım, babamın yanına geleyim dedim, geldim. On sekiz, on dokuz, yirmi ve yirmi bir yaşlarımda buralardaydım. Sağlık ocağında yardımcı hemşirelik yaptım. O sıralarda babamın eşi Hanife annenin, ahiretliğinin asker oğluyla nişanım takıldı. Tam düğün arefesinde nişanlım olan Halil Yaman, eski sevgilisi, çok sevdiği kız ona kaçınca beni terk etti. Benim adım Tuğba, ben bu şehirden dargın gittim. Yağmurlu bir günde, onların çaylığında birlikte olmuştuk. O sarhoştu, ben aşk dolu. İkimizde nasılsa evleniyoruz dedik ve olanlar oldu. Sonra dünyam başıma yıkıldı, öyle böyle değil ama. Çok şey götürdü benden Halil Yaman ama özümü unutmayayım, çizgimden çıkmayayım diye bana kızımı bıraktı. Tuğçe sıkı sıkı tutunduğum, kendimi adadığım oldu. Ben onunla hayatta kaldım. Yoksa hissettiğim şeyle ölürdüm. Öyle buruk, öyle yamalı bir sevda.
ADEL de KbraKii
29 Partes Continúa
Telefon dört beş defa çaldı. Acmayacağını düşünüp kapatacakken telefonu açtı ve hemen ardından sesi duyuldu. "Ne oldu?" Sesi yeni uyandığını belli edercesine boğuk geliyordu ama sesindeki endişe de farkediliyordu. "Kusura bakma uyandırdım seni." "Ağlıyor musun sen?'' Telefonun arkasından hışırtılar gelmeye başladı. Galiba yataktan doğrulmuştu. Hıçkırdım. "Biriyle konuşmaya o kadar ihtiyacım var ki." " Ne oldu, niye ağlıyorsun? " "kusura bakma." " Rahatsız etmiyorsun beni bebeğim." Ardından tekrar konuştu. "Hadi bana neden ağladığını söyle." Sesi çok yumuşak geliyordu. Yeniden hıçkırdım. "kendimi çok kötü hissediyorum." "Neden... Neden kötü hissediyorsun güzelim hadi söyle. Benimle böyle yumuşak bir tonda konuşmaya devam ederse daha çok ağlayacakmış gibi hissediyordum. "Kabus g-gördüm ." Ve yine hıçkırdım. Derin bir nefes verfiğini hissettim ardından sesini duydum. "Şşşt ağlama bebeğim tamam. Sadece bir kabus geçti." " A-ama ben annemle babamı gördüm." Verecek bir cevap bulamamış olacak ki konuşmadı. İçimi çeke çeke ağlamaya devam ettim . Böyle ağlamam onu daha da gerdi bunu onu görmesem de hissettim. "Yavruma tamam. Öyle ağlama tamam güzelim geçti. " Sesi artık ne yapacağını bilmiyormuş gibi çıkıyordu. "Onları... çok özledim." "Biliyorum çok özledin biliyorum ama böyle ağlarsan ben mantıklı düşünmem tamam mı? Ağlama." Kendimi tutmaya çalıştım ve oda bunu fark etti. "Sakin ol, derin derin nefes al . " Dediği gibi yapıp nefes almaya başladım . Sakinleşmeye başladığımı hissediyordum. "Aferin güzelime." ___________________________________________ Uyarı: Bu kitap, şiddet, travmatik deneyimler +18 unsurlar küfürlü konuşmalar veya diğer duygusal olarak zorlayıcı ögeler içerebilir. okurların her biri için farklı bir etki yaratabilir. İçeriğin, gençlerin ve yetişkinlerin duy
GECENİN İZİ de hisssizyazar
46 Partes Continúa
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
YAMALI SEVDA  cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
portakal reçeli 🍊 (Düzenlenecek) cover
Mafya'nın ki cover
HAWAR cover
GÖNÜL KİRASI  cover
Güneş Tutulması  | Yarı texting  cover
VATAN cover
ADEL cover
GECENİN İZİ cover

YAMALI SEVDA

37 Partes Continúa

Ben boşanmış öğretmen bir babanın kızıyım. Yıllar önce, ben henüz on yaşındayken tayin edildiği Karadeniz bölgesinde aşık olup evlendi. Beni de beraberinde getirdi elbette, çünkü benim annem sorumsuz bir kadın, beni onun eline bırakmadı. Saf Karadeniz'li kadının bir kızı vardı, kendisi ablam olur Zeynep. Babam ve eşi yıllardır birbirini bulmanın huzurundan mıdır bilmem, sakin ama mutlu bir hayat yaşıyorlar. Ben lisede çıktım buradan. Ankara'da liseyi hemşirelik olarak okudum. Üniversiteyi kazanamadım, bende boş durmayayım, babamın yanına geleyim dedim, geldim. On sekiz, on dokuz, yirmi ve yirmi bir yaşlarımda buralardaydım. Sağlık ocağında yardımcı hemşirelik yaptım. O sıralarda babamın eşi Hanife annenin, ahiretliğinin asker oğluyla nişanım takıldı. Tam düğün arefesinde nişanlım olan Halil Yaman, eski sevgilisi, çok sevdiği kız ona kaçınca beni terk etti. Benim adım Tuğba, ben bu şehirden dargın gittim. Yağmurlu bir günde, onların çaylığında birlikte olmuştuk. O sarhoştu, ben aşk dolu. İkimizde nasılsa evleniyoruz dedik ve olanlar oldu. Sonra dünyam başıma yıkıldı, öyle böyle değil ama. Çok şey götürdü benden Halil Yaman ama özümü unutmayayım, çizgimden çıkmayayım diye bana kızımı bıraktı. Tuğçe sıkı sıkı tutunduğum, kendimi adadığım oldu. Ben onunla hayatta kaldım. Yoksa hissettiğim şeyle ölürdüm. Öyle buruk, öyle yamalı bir sevda.