Kollarımı Rizgar'ın boynuna dolarken o da bel kıvrımlarıma koyduğu elleriyle bedenimi çekip, kendi bedenine yasladı. Başını boyun girintime koyduğunda, burun ucunu boynuma sürtüp, derin bir nefes soludu.
Olduğumuz yerde salınırken Rizgar dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Radyoda başlayan şarkının sözlerine eşlik ederken, fısıltıları çığlık olup zelzele yaratıyordu kalbimde.
"Papatya gibisin beyaz ve ince,
Eziliyor ruhum seni görünce,
İsmin dudaklarımı yakıyor neden,
Nedir bu çektiğim senin elinden,
Yalvarırım sana gel üzme beni,
İnan bana çok seviyorum seni,
Gel kollarıma artık bekliyorum,
Papatyam seni özlüyorum,
Neden sanki öyle dudak büküyorsun,
Yoksa açık söyle hiç mi sevmiyorsun..."
Birlikte dinlediğimiz ilk şarkıydı bu. Son nefesimizde bile birbirimizin gözlerine bakarak eşlik etmek istediğimiz, son şarkıydı.
Şimdiden iyi okumalar.
25 .01.2022
Çok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız.
O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaberdi.
⏳
"Ben seni tanımıyorum," dedim, soğukça.
"Tanıyacaksın," dedi, sakince. Konuşma tarzında beni rahatsız eden bir şey vardı. "Daha çok zamanımız var."