Story cover for Bir sigara dumanı iki sokak arası; Solmuş çiçekler; Karşı Karşıya by keskeolmasak_1
Bir sigara dumanı iki sokak arası; Solmuş çiçekler; Karşı Karşıya
  • Reads 120,485
  • Votes 9,517
  • Parts 35
  • Reads 120,485
  • Votes 9,517
  • Parts 35
Ongoing, First published Jan 19, 2022
1 new part
Ben affetmiştim.
Önce kendimi, sonra onu, sonra da hayatımı. 

Ben Mineydim. 
Hayır değildim.

Ben Efnandım.
Evet oydum.

Can kırıkları içinde yaşam mücadelesi veriyordum ve canım yana yana her şeyi feda etmeye hazırdım.
All Rights Reserved
Sign up to add Bir sigara dumanı iki sokak arası; Solmuş çiçekler; Karşı Karşıya to your library and receive updates
or
#14platonik
Content Guidelines
You may also like
SÖNEN KİBRİTİN KÜLLERİ by zeynepsnmzsyy
13 parts Ongoing
Albay Özçelik'in ortanca çocuğu olan Devrim Özçelik, Millî İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) en parlak ajanlarından biriydi. Çocukluğundan bu yana bir ülkeyi benimsemişti: önce vatanını, sonra bayrağını ve nihayet sevdiklerini korumak için yaşıyordu. Onun için her şey bu temel üzerine inşa edilmişti. Hayatı boyunca bildiği şeyler sınırlıydı, ama netti: Koruma içgüdüsü. Sevdiğin insanları korursun, güvenmediklerinden korunursun ve sevdiğin insanlar tarafından korunmayı hak edersin. Ona göre hayat, matematik kadar basitti: İki artı iki dört ederdi. Ta ki... Hayatı, yeni kurulan teşkilat ekibiyle kesişen kadar. Bu ekibin bir parçası olmak, onun için sadece bir görev değil, bir dönüm noktasıydı. Bazılarını tanısa da yenileri ile tanışmak, bugüne kadar üzerine inşa ettiği doğrularını sorgulamasına neden oldu. Ve bu sorgulamalar, onu hiç beklemediği bir gerçekle yüzleştirdi: Sevmenin, korumaktan çok daha fazlasını olduğu. Bu gerçeği ona öğreten, derin yaralarını saklamaya çalışan bir kadındı. Kadının bakışları, içindeki fırtınaları ve geçmişin izlerini yansıtıyordu. Devrim, o kadını sevdi; geçmişin tüm yüküne rağmen hem de . Ve kadın da onu sevdi; onun sert kabuğunun altındaki o sessiz, koruyucu ruhu bilerek. Hayat, onları birbirine bağlayan bir kader ipi gibi kırmızı bir bağla düğümlendi. Onlar bu ipi çözmeye, özgürleşmeye çalıştıkça, ip daha da kördüğüm oldu. Kördüğümü çözmek için çabalamak yerine artık yapılacak tek bir şey kalmıştı: İpe sıkı sıkıya tutunmak ve birbirine bağlanmak. Çünkü bu bağ, sadece geçmişin yaralarını değil, geleceğin umutlarını da taşıyordu. Devrim Özçelik artık sadece korumak için yaşamıyordu. Şimdi, sevmek ve sevilmek için de mücadele edecekti..
You may also like
Slide 1 of 9
METRUK cover
SÖNEN KİBRİTİN KÜLLERİ cover
Gölgesiz (Pukka Yayınları Aracılığı İle Kitap Oldu)  cover
Zaman Betçileri 2:Taht Savaşları[Sloniyan serisi 2] cover
Agapetos |𝒎𝒂𝒉𝒂𝒍𝒍𝒆 cover
Üçüncü Göz (SY) cover
Döneceksin Diye Söz Ver cover
Okyanus'un Kül'ü cover
KURŞUNİ(mafya)  cover

METRUK

14 parts Ongoing

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Diye sordu, sakin kalmaya çalışarak. Gözlerini yumdu kısa bir süre, sakinleşmek için. "BEN, SEN YAŞA DİYE KOKUNA HASRET KALMIŞKEN; SEN KENDİNİ NASIL TEHLİKEYE ATARSIN?!" Diye bağırdı. Sinirle gözlerimi kırpıştırdım. "Ben yaşayayım diye öyle mi?" Diye sordum, boş gözlerle. "Ya sen beni nasıl bıraktın? Nasıl?" Diye sordum, merakla gözlerine bakarken. "Annem öldü ya benim! Annem!" Dedim, sesim titremişti. "Benim sana ihtiyacım vardı, yaşamaya değil," dedim sertçe. Bakışlarım ifadesizdi, şuan ona olan sinirim, sevgimden daha fazla. Ne zaman terazi terse döner, o zaman ben ona sarılabilirim. Sinirle kollarımı iki yana açtım. "AL! YAŞIYORUM!" Diye bağırdım. Dudaklarımdan alaylı bir kahkaha döküldü. "Tabii buna yaşamak denirse," dedim. Baş parmağımı tam kalbine yasladım. "Korkaksın sen," dedim, hiç acımadan. Onu arkamda bırakıp odadan çıktım. Asıl benim hikâyem şimdi başlıyordu...