Ink artık ağlamak 'dan acıyan gözleri ile bir kez daha onun gözlerinin içine baktı. Onun ölüme meydan okuyan, sert ve umutsuz dolu gözlerinin eskiden ne kadar da mutlu baktığını hatırladı. Ink onu böyle görmeye dayanamıyordu o hayat dolu her şeyde bir pozitiflik gören gözler yoktu orada artık.
Ink zar zor yutkunmaya zorladı kendini ve boğuk, titrek bir sesle "Neden..?" diye sordu eski dostuna... hatta belki dost 'dan bile fazlası olarak gördüğüne. Aslında çoktan cevabı biliyordu ama yine de sormaktan kendini alı koyamadı.
Siyah, kemikli iskelet Ink'e acınası bir bakış attı sırıtırken, "Neden mi?" iskelet gözlerinden yaş gibi akan mavi ipleri çekerken gülmeye başladı.
"Çünkü sen beni böyle 𝗬𝗮𝗿𝗮𝘁𝘁ı𝗻 Ink!"
...
"Eğer buradan kurtulmayı başarırsan beni ara Inky~" Sarı, kırmızı parmaklarını çenesine yerleştirdi. "Bir fincan kahve yanında yeni fırından çıkmış çikolatalı kek için Cino'ın kafesine gideriz! Ben ısmarlıyorum~~" Siyah kemikli iskelet adeta bir melek gibi gülümsedikten sonra parazitli bir portalın içinden geçerek kayboldu. Ink ise bağlı olduğu iplerden kurtulmak için çırpınırken resmen ölümü ve pişmanlığı ensesinde hissedebiliyordu...
________________
⚜ ErrorInk veya ErrorMare... Ship hikayenin gidişatına göre şekillenecek :O
⚜Her hafta pazartesi yeni bölüm!!! (ama bir haftada yazacağım için bölümler bazen kısa bazen uzun olabilir)
⚜Argo, savaş, ölüm, intihar vb. tetikleyici konular.
⚜Hikaye kapağındaki resim tamamen kendi yaratıcısına aittir. Oyun ve Karakterlerde tamamen kendi yaratıcılarına aittir. Hikaye ve kurgu ise bana yani: DZA 'ya aittir.
-kimsin sen?
Bu sorumla adam birden kahkaha atmaya başladı.
- hahahahahahahah şu an bundan daha önemli bir sorun olmalı. Sen kimsin?
Gülüşüyle tüylerim ürperdi. Ben, ben Serkanım. evet evet serkanım ben veee, ve de ben...
Kimim ben?