Merhaba, benim adım Enes. Bu değersiz dünyanın, değersiz insanlarının, değersiz buluşlarıyla size göre değersiz olan bir hikayeyle geldim. Sonunu bilmediğim bir hayatla cebelleşiyor, sonunu bilmediğim yollara giriyorum. Bana ben olduğumu hissettiren her şeyden sıkıldım. Her gün deliriyor, çıldırıyor, odamın duvarlarını yumrukluyor, kendime zarar veriyorum. Soruyorum bazen kendime diyorum bu sen misin ? Söylüyorum hemen, kendine gel aç gözlerini. Artık her şey bitmeyen bir öfke bitmeyen mutsuzluğun ifadesi gibi, dışarıdan toz pembe, içeriden karanlık olan dünyamda. Hırsıma daha çok yenik düşüyor, pişman olacağım çok şey yapıyorum. Hayattan miden bulanıyor artık. Aşık olmaktan vazgeçmiştim, güvenden, hislerden. İnsanların hissedebildiği hislerden. Bağımlılıktan nefret etmiştim. Kendimi defalarca bulup, defalarca kaybettim. Girmediğim yol yapmadığım hiç bir şey kalmadı. Pişman olmadım, kendimden, yaşananlardan. Ama insanlardan nefret ettim. Değişti dedim her şey değişti baştan başlıyorum kurtuldum o defterden, yeni bir defter açtım dedim. Yanılmışım oysaki daha defterin sonuna gelememişim. Hayatta hiç bir şeye inanmıyorum. Hayata bile inanmıyorum. Çünkü hayata inananlar sadece hayatı yaşayanlar. Huzura ermek için bir çok hayal parçaladım. Hep sigaramın son fırtını çektikten sonra kül tablasına bırakırım, yavaş yavaş sönmesini izlerim. Çünkü ben yanarken de kimse beni söndürmedi. Sıkıldım artık yolunda gitmeyen günleri tekrar tekrar yaşamaktan. Hiç olmayan insanlara, hiç söyleyemeyeceğim binlerce şeyin her gece provasını yapmaktan. Hep göz yumdum insanlara, dostlarıma. Her şeyi görmemezlikten geldim, sessiz kaldım, canım yandığı halde. Herkes derdi kadar içsin dediler o masadan kalkamadım. Şimdi istiyorum. Hayatımı çalandan beni bu hale getirenden yaşamayı, dimdik olmayı istiyorum. Ya da yeniden bir hayat, yeni bir kAll Rights Reserved
1 part